Yeter ki Ferman Yazdırma Artık Kaşlarının Karasına
zongalık kıyısında hırçın karadeniz
yağmur kaçkını bir dere tepelerden taşan cömert yeşillik manzaranın usluluğuyla koşmuş talihinin kara günlerine kara kara taşlar marifetiymiş yandıkça yakacağı öğrenilmiş teneke barakalarda titreşen işçi nefesleriyle ısınmış zorbalığın efendileri kurtuluş sevinciyle kefenlenmiş küllü tenleri bitti mi ki ölüme şahitliği atılan ayakların? hevesle çatılıyor mu domuzdamları ? elleri kapkara,elleri kurumuş toprak yüzleri kapkara,yüzleri ışığa hasret tutulan hesapların tutarı olmuş yazılmış adı amele listesine gittikçe azalıyor mu ki ateş böcekleri ? ’selametle’ giden selametle dönüyor mu ? köyleri her mevsim güzel, köyleri figansız güzel uçurtmalar uçurulur çocukluk semalarında düşler asılır bahar tomurcuklarına kavuşamadığı sevgiliyi, oynayamadığı oyuncakları özler kanatları kırılmayan kuşları özler... ayakları isteksiz bulaşır kömürün karasına muhtaçlığın zorundan bağlanıyor mu ki kollar? kafeslere binenler inmeye mi dolular ? bir türkü tutturulur uzak dağlara doğru ’kar yağar buram buram, evim yok nerde duram’ gecikmiş heveslerine umut yağar yankılarından açsa da zakkum çiçekleri efkar yamaçlarında ’kestane gürgen palamut, altı yaprak üstü bulut gel sen burda derdi unut, orman ne güzel ne güzel’ sıladan esen ekmek kokusu unutturur mu ki gurbetliği ? lağımcılığına laf getirir mi ellerini yaralamak? mahçup edasıyla siyah akar üzülmezin deresi duman salar gözle kaş arasında havalandırma yürekleri ağıza getirir siren sesleri koşar adamlar…koşar kadınlar…koşar çocuklar mahşer yerine döner ekmek teknesi dua edilir, ocağıma ateş düşmeden yanayım yanayım da kendi derdime değil! seyir bittiğinde manşetten düşer mi ki ağıtlar? ateş düşen ocaklar yandığıyla mı kalır ? yerin altı serin,sıcak,dar,uzun,iniş,çıkış,karanlık,kan, ter! kömür ışıltı,tılsım,bereket,umut emek terazisiz, hırs küpü,dudak arasına sıkışmış değer sarmış dört bir yanı mükellefiyet izleri yollar paranın cazibesine gider kazmacı helalinden kazar, kamacı helalinden yontar çavuş emre amade…patron insafa kalmış sahi, böylesi teslimiyet olur mu ki ölüm pahasına? bedel ödenmedi mi zongalığın Zonguldak oluşuna? razıyım, ışıklı gecelerinde kandırılan derdim yıkılan anılarım olsun yeter ki, ferman yazdırma artık kaşlarının karasına ! 25 Aralık 2015-Gülden IŞIK-Zonguldak |
yıkılan anılarım olsun
yeter ki, ferman yazdırma artık kaşlarının karasına !
USTA KALEM BiR BASKA
KURBAN OLAYIM SiiRE HECE KAFiYESiNE
ONDAKi BEN ONA OLAN ASKA
TEBRiKLER ABLA....Seslendireyim mi ben bunu ne dersin
gizemlikartal tarafından 12/31/2015 11:05:31 PM zamanında düzenlenmiştir.