ya hayru'l beşerYA HAYRU’L BEŞER ya hayru’l beşer s.a.v. özlemek dedimse sen hasret dedimse sen seni görmek için her gün başka başka rüyalar da dolaşan ben ziyaretine gelmek istiyorum artık olmuyor uzaklar da ağlamak ya hayru’l beşer ne zaman sen anılsan hüzünlenirim gönülden ya hayru’l beşer s.a.v. uzak değilim aslın da bir salavat ötendeyim yokluğun da dünüm bu güne bu günüm düne yabancı hallerdeyim çelik çomak oyunlarıyla avunğumuz dünyanın malına mülküne değil gönlüme düşen o masum o mahsun hasretine üzüldüm ve üzüleceğim ya hayru’l beşer s.a.v. yüreğim hasretine zarar gelir diye itina ile saklıyor yine ağlıyorum yine doldu gözler efendim can kafesine özlemin sığmıyor yaşadıkça anladım ki çocuğun gözleri kadar dünya sensiz yetim ve öksüz aşkının düştüğü gönlüm yüreğim kalbim seni sevmeye yetmedi yetmiyor ya hayru’l beşer gülmeyenler bahçesin de özlemek adına ne kadar dolaşırım sevaplarım değil günahlarım ağır geliyor sultanım şefaatine nasıl muhtacım bana düşeni yapmadan istemek dokunur çok zorda başka gidecek kapım yok hadi kalk günah prangalarını sök kuş gibi uçmak için laf değil icraat lazım ya hayru’l beşer boşa harcadığım zaman değil ömrümün geri kalanı senindir cenneti garantilemek için anlatmak değil sünnetini yaşamak inanana kafidir huzur için maneviyat maneviyat içinse seni bilmek gerek gerisi çorap söküğü belki onlar gibi kıymet bilmedik onlar ki hz.ali hz.ömer hz.osman hz.ebubekir |