Eskilerde kaldım ben
eskilerde kaldım ben
alışamadım yenilere lüzumsuz abartılı binalara şahşalı giysilere, modern çağa alışamadım ne yaptıysam kendimden vazgeçemedim, bir ayağım geriye dönüktü hep, damağımda bir sokak tatlısı, gözlerimde saf bakışlar kaldı hep selamı sabahı kesemedim henüz sanki düşman kesilmişcesine, soğuk kalamadım insanlara, halen bir yüzüm dönüktü, körertemediğim vicdanıma, bir türlü alışamadım, düşerken tutmayan ellere. eskilerde kaldım ben labirent sokaklara alışmadım taş kesilen kaldırımlara, parkeleşmiş avlulara, hiçbiri çamur kokularını, unutturamadı bana, yağmurda yürüdüğüm günler, henüz çok uzak değil bana; karlarla yaptığım dans gibi, aklımdalar hala! acaba ne derler’in derdi, umurumda değil, olduğum gibi görünmek, bende huy hala. eskilerde kaldım ben ecdadımdan kopamadım, nur yüzlü, ak saçlılar, dün gibi aklımdalar, kafamın dikine alışmadım o ulu nasihatler, mıh gibi çakılmış gönlüme, hala saygılıyım büyüklerime, yardımsız kalamıyorum, torba tutan teyzelere, insancıl davranışlardan, sıyrılamadım hala! eskilerde kaldım ben teknoloji çağından uzak, masalvari bir yaşamdayım hala, yemeği çatal, bıçakla değil, çok acıkmışcasına yiyorum hala, hani gerici misali geriden bakıyorum insanlara, sahte gülüşlerle değilde, doğru acılarla bakıyorum. yabancı sözler, hala yabancı bana, gönlümden geçenleri, sevgimle yazıyorum hala, eskilerde kaldım ben hiç sevemedim bu hayatı, cebime dokunmak isteyenlere, yüreğimle dokunuyorum hala, alışamadım işte, bana ben gibi bakan insanları, özlüyorum hala, özlüyorum.... |