Yetim bir çocuktum ben ;
Bu gece Ahhhhhhh
Bu gece puslu gece, sisli gece, efkarlı bir gece.. Dilimde bir Eyvahhhh, Sanki herşey bir bilmece.. Kalbimde pişmanlıklar,keşkeler bilemem nedenini Bu gece umutlarımı yiyorum ben unuttum,da kendimi.. hayallerimi ve yaşama sebebimi taktım bir uçurtmaya uçurtma süzüldü göklerde, başladı çırpınmaya.. Yetim bir çocuktum ben,başı oksanmaya Sevmeye sevilmeye hasret altı yaşında bir çocuk.. Hiç katıla katıla gülerken görmedim kendimi Hep başkalarının mutluluklarına ortak olan yavrucuk.. Komşumuzun oğlu babasının elini tuttuğunda Benim elimde simit tepsisi vardı Babam kendi hülyalarına dalıp bizi unuttuğunda Bir kış günüydü,odunumuz yoktu,her yer kardı.. O vakitler söyleyemezdik derdimizi..Söylemek ar,dı.. Ne saran bir kol küçük bedenimi ne şefkatli el vardı En büyük çocuk bendim sorumluluklarım vardı Annem derdi hep,üzülme,kışın sonu bahardi.. Birtürlü gelmedi O bahar Gönül hep Ahuzardı.. İzmir,de yeşildere,de melahat ablanın evinde küçük fakir kiracılardı... Simit bir Liraydı kiramız ikiyüzelli Çalışmak lazımdı,yoksa bu işinde sonu belli Ama nasıl ne yapmalı,nereye gitmeli, kime sormalı,hangi eli öpmeli.. kime dert yanmalı derken akılda Bir melek belirdi,bizim ön kapıda; Elinde bir kap yemek, ile kapıyı itiverdi Gülen gözlerle,selam verip içeri giriverdi Servet teyzeydi ,karşı komşumuz,melek teyzem Sanki onu görünce bizde tüm dertler bitiverdi... Ağladık ana oğul,sarıldık teyzemize Sanki bayram getirmişdi melek teyzemiz bize Dediki kalk toparlan bu evin erkeği sensin Al şu otuz lirayı,da Allah rızkını versin.. gideceksin fırına,hemen alacaksın Gevrekleri Selam söyle fırıncıya versin hemen simitleri Ben konuştum haberi var elli kuruştan verecek Satıp eve bakacaksın,bu çile artık bitecek.. Tepsiyi fırında bırak,akşam üstü yine var Böyle olacak bu iş,ödenecek kiralar.. Elini öpüp sarıldım,çocuk gözlerimde yaş,lar Bir umut belirmişti artık,vız gelirdi kış,lar.. Hemen gittim fırına,amca benle ilgilendi Yerim diye bana,bir simit,de iskonta,dan verdi.. Yemedim,onuda sattım,dokunmadım kuruşuna İlk defa anneme şaştım,hayran kaldım bakışına.. öyle güzel bakıyordu,ki güven doluydu bakışı Artık çocuk değildim,değişti kalbimin atışı.. Sabah postası bittiğinde,okuluma yetiştim imsak vaktinde öten kuşların,ağzındaki ,ötüştüm Böyle başladı hikayemiz ,ve hep böyle gitti Hayatımız roman gibiydi,sonu hep hüzünle bitti.. Büyüdüm serpildim,Abiydim,oğuldum Ben hep iç dünyamda hasretlerde boğuldum Herşeyi aştimda şu kısacık ömrümde Sevgiydi aradığım,birtek ondan dağıldım.. Daha oniki yaşında başladım ben sevmeye Hep platonik geçti,cesaretim olmadı söylemeye okulda iyiydim,kırmızı kurdeleler,di ödülüm Birtek eksiğim vardı,oda yürekteki gülüm... Hayat bana öğretmişti,sevmenin değerini Ana baba aile kardeşlerimin kıymetini Dilemedim hiçbir zaman,şu dünya servetini bulduğumda şükrettim, Rabbimin niğmetini ... Gençlik ahh gençlik en zor yıllar oldu Şu deli gönül coştu,Sevgilerle doldu Ne acıdır,ki yürekten seven hep ben olmama rağmen Güller büyüttüm kalbimde hep başkalarının oldu.. Kadermi bu tecellimi ,Neydi hiç bilemedim Ben ömrümde hiçbir kula bir kötülük dilemedim Nedendir,ki şu ömrümde gözyaşımı silemedim Herkes erdi baharına,bir tek ben eremedim.. Sevdim yürekten,taa şurdan,uğruna can veresiye Yollarını gözledim,ağladım bekledim hep ölesiye Şiirler dizdim şarkılar besteledim,hep baktım gözlerine Sevgi bir kuş oldu uçtu dönüp bakmadı izlerine... Şimdi yürek yaralı,kalp çırpınır kuş gibi Sevdaya hasret bulaştı,hergün kara kış gibi yine vuslat bahara kaldı,sanki bana düş gibi... Söyleyin okyanus bakışlıma,onu arar gözlerim Ben artık dayanamam gönülçelenimi özlerim... Kerem KORKUT/Eindhoven.. |
........................... Gül gibi saygı ve Güllü Selamlar...