Merhaba dostlar,
bence, Türkiye TV-kanallarının gelmiş-geçmiş en başarılı ve ünlü habercisi , TV-Yapımcısı, sonsuz saygı duyduğum ve ‘’Haberin Efendisi’’ olarak nitelendirdiğim merhum Mehmet Ali Biran’dı bu vesile ile saygıyla anıyorum. Nurlar içinde yatsın!
İsmini, sırf yazı sanatı adına kullanmış olsam bile, şahsına ve meslek anlayışına hayran olduğumu, özellikle; ciddiyetten hiç ayrılmadan, beni son derece etkileyen “kâmil gülüşüne” duyduğum saygımı ve kişisel hürmetimi belirtmek isterim. Şimdi hayatta olsaydı; yazdıklarıma, kendisinin de gülümseyeceğinden eminim.
Kabrinde de âhirette de dâima gülesin, güzel insan! Seni çok arıyorum, seviyorum ve seveceğim
ömür boyu! Ailesine de en derin saygı ve Mevlâ’dan selamlarımı iletirim.
........................
Merhumun dışında, tüm fügürler ‘’hayal” ürünüdür!
.......................

Dostlar, yazdıklarımı okuyunca, o güzel insanın rûhuna bir Fâtiha okumayı ve hayır duâ etmeyi de ihmal etmeyelim lütfen.


Kederli Radyo sunar:
Boşgeldiniz! Boşgitmeyin!

Program yapımcısı: Harbî Hasan Hoca
Programımız: ‘’Siz de sorun, bizde sorun yok’’
Günün konuları: Rafadan sorular, kafadan cevaplar, kebaplar, hesaplar, gâyipten vetfalar....
Sunucu: Merhum Rahmetli Mehmet Ali Birand
Konuğumuz: İriCep-Dalip Geçsoğan
..........................................................
>Boşgeldiniz efendim.
<Boşbulduk boşbulduk, sağol!
>Nasılsınız?
<İyiYem iyiYem!
<Ya sen?
>Ben, İyiYemem efendim, iyiYemem!
Efendim, diliniz biraz değişmiş gibi, Tayvan’ı ziyaretinizden sonra...!
<Evet! doğru.. dur! Hayvandan döndükten sonra öyle oldu...
>Öğle olmuşsa, ara verilim, hemen namaza gidin o zaman..!
<Yok, o bekler, ilçesi de olur, kazası da...Devam edelim..
>Tamimam, şey pardon, tamam.....
Efendim, sonra; o ülkenin adı Hayvan değil, Tayvan efendim, Tayvan!
<Farketmez, benim için hepsi aynı, karpuzların da hepsi yuvarlak değil mi yâhni, onun hesâbı...
>Nasıl yâni?
<Meselâ; 2013 Akdeniz Oyunlarında ne yapmıştım..?
>Ne mi yapmıştınız....vallâhi efendim, şimdi afalladım yâni...
Siz yarışmalara katılmış mıydınız, hangi dalda yarış mıştınız?
<‘’Bilgi Britanca Taşımacılık ve Lojistik Karıştırma’’ dalında..!
>Kaçıncı gelmiştiniz efendim?
<Soruya bak..!
Tabiki, birinci!
>Aman efendim, siz ne zamandan buyana sigara içiyorsunuz..!?
<Ne sigarası lan, And And, Bir And....bak içerim ha, içmedi mi, yerim de, kafamı bozma!
>Aman efendim, korkutmayın beni..!
<Sen de korkma, yasalar var, neden korkarsın ki... Adâlet herkes için, açarsın tazminât davası, olur biter!
>Tamimam, pardon; tamam, demek istemiştim efendim...
<İstemekle olmaz bu iş! Yapacaksın!
>Ne yapmalıyım efendim?
<İşini!
>Zâten yapıyorum ya efendim..!
<Senin yaptığın da iş mi yani..!?
>Nedir pekii efendim?
<Onu söylemeyim, ayıp olur kamera karşısında! Kelimenin başında ‘’ç’’ var,
sadece sana ufak bir ipucu, dinleyiciler duymasın, kesin burasını, tamam mı..!?
>Tamimam, pardon, hay Allah, kusura bakmayın, sizden bulaşmış olsa gerek..!
<Bana bak; ben kimseye bulaştırmadım hastalığımı, o sırf bana âittir. And ladın mı Bir?
>And’ladım efendim And’ladım, ben Birandım!
<Ne birası lan, beni dinden, imandan mı çıkaracaksın!?
>Hâşâ efendim, estağfurullah, onu demek istemedim, soyadımı kasteddim, Birand, yâni..!
<Bir mi, and mı?
>Bitişik efendim, bitişik..!
<Neyle bitişik?
>Yani, kelime kelimeyle bitişik! Birand, yâni..
<Bu nasıl soyisim öyle...kelime kelimeyle mi dedin..!?
Lan, o zaman, kelim eyle kelim, desem, ne olur; Hasan mı kel olur, Kel Hasan mı olur..!?
>Efendim, o şey, bizim progam yapımcısının adı Hasan, keli falan da yok, kıvırcık saçlı..
<Lan, saç’ın kıvırcıklısını ney yapacak, nasıl pişirir yufka ekmeği üstünde..!?
>Ekmek falan pişirmiyor efendim; fırıncı değil, bu programın yapımcısı yâni...
<Ha öyle de, yapsın bakalım, görelim!
>Yapıyor zâten. Nerde kalmıştık, efendim..!
<Ben bilmem, ama yarış falan dı, gâlip haa...
>Evet; gâliba, birinci geldim, demiştiniz...
<Sadece dememiştim, gelmiştim de..!
>Nereye gelmiştiniz efendim, anlayamadım..!?
<And’lamazsın tabii, hem birinciydim, hem de gelmiştim, demiştim.
Miş miydim, mışmış mıydım, mış tım mı, mıştım ya, mış mıydım yoksa, lan, maaş mıydım, neydim......
Her neyse, ben de bilmiyorum, ama gelmiştim ve de demiştim... Birİnci...
>Haaa, siz o zaman, büyük bir ‘’inci’’ bulmuştunuz Akdeniz’de öyle mi?
<Öyle de diyebilirsin...
<Vayt zee buldum, Britanca, Vayt zee yazılır, ben pek yazamam da gerçi, ama konuşurum, adını bilmiyorsan, öğren; Vayt zee Türkçesi de, tamam mı!?
VayTosun, derken, Vay’dan sonra, te gelir, osun’suz yani...ve zee, e uzun yâni...
>Efendim, biraz karmakarışık gibi geldi bana; tosun, mosun, osun, vayt, te’si, olsun olmasın...
e, uzun....vallâhi birşey anladıysam Arap olayım!
<Bak, bu çok iyi olur, hem petrolü de ucuz verirsin bize diimi koçum...
>Tabii efendim, tabii! Ama o dediğiniz gâliba Rusya’nın kuzey kutbuna sınır olan
bir deniz olsa gerek, sanırım..Akdeniz neresi, ora neresi..!?
<Gördün mü, ben neden birinci geldim, ben; çünkü ben ‘’Vayt zee’’ ile ‘’Akdenizee’’, birbirine karıştırabildiğim için! Çünkü ikisi de beyaz, ak yâni, anlarsın ya...!
Ben karıştırırım, sadece ben, benden başka hiçbir kimse karıştıramaz!
>Anlamadım, ama öyle olsun. Fakat doğrusunuz efendim; siz yaparsınız, herşeyi, iyi yaparsınız, karıştırırsınız, herşeyi, hem de çok iyi..!
<Hah! Şöyle de!
>Efendim, özür dilerim; kaç yarışmacı vardı birinci geldiğiniz yarışmada?
<Buyrun cenâzeye.... soruya bak yav..!
>Hayırdır efendim, Allah rahmet eylesin, çıkaramadım, kimdi vefât eden...
El Fâtiha, diyelim bari..... âmin!
..........................................................................
Sevgili dinleyiciler,
Kederli Radyonun bugünkü ‘’siz de sorun, bizde sorun yok’’ programı mâlesef burada sona ermiştir. Bir dahaki yayında da bizi mutfakla, şey mutlaka yâni, dinleyemeyin, şey, dileyin, dilenin, yok;
hay Allah, dinleyin yâni...
İlginize teşekkür ederiz. Sakın, sıkın, tıkın, yatın, kalkın, ama bizden ayrılmayın.
..............
Yayınımızda şimdi reklamlar gelecek...
...............
-Dilsiz ve sağırlar için zikir ve şükür eden programlı tesbih,
-Sol göğüs altından körler için pusulasız abdesthâneye götüren takunya,
-Sizin yerinize namaz duâlarını hatasız kıraatla okuyan, otomatik kıble ayarlı seccâde;
siz sâdece yatıp kalkacaksınız, o kadar..!
Bir daha bulamazsınız, son 100 adet kaldı, komşularınız duymasın, siz erken davranın!
-Ve son olarak; karanlıklarınız için son derece iktisatlı, son model, ayar istemeyen lamba,
kolay-kolay, püf demekle de sönmez, fırtınada da!

Reklamlarımıza müzik eşliğinde devam ediyoruz.

Dan-lan-dan-din-ham- hem-him-dan-kem-küm-ham-ham-din-hip-hop-kop-don!

Arabaya iş koydum, imamım; ben kafaya yaş koyduuuuum, imamım!
Ben bu yola taş koyudum imamım, ben cebime taş koydum!
Geleceksiniz diye imamım, Geleceksiniz diyeeeee imamım!
Dükkanıma hoş koydum imamım, Kasalar boştu koydum imamım!
!Kutular boştu, koyduuuuMMu dolar, imamım, Koydum mu dolaaaaar, dooooooolaaaar!
....................
Dan gin don...

Sayın yatandaşlar,
İşsiz beyler, ev hanımları, amcalar, teyzeler, emekliler, aptallar, enâyiler, dayılar, salaklar, ablalar!
Sadece bizde, kargo dahil, ödemeli; en ucuz tesbihler, takunyalar, seccâdeler, lambalar!
.....................
Cennete gitmek istiyorsanız, sâdece bugünlük bu fırsatı kaçırmayın, bir daha ele geçmez!
Telefon edenler arasında bir kişiye bedâva tek istikamet‘’Cennete Gidiş Bileti’’, iki kişiye
‘’gidiş-geliş ‘’Hac’’, üç kişiye de gidiş-geliş ve yeme-içme dahil ‘’Umre’’ bileti noter huzurunda çekilişle hediye ediyoruz.
Bize güvenin, size nasip olur inşallah!
Hemen telefonla arayın, hemen şimdi!
Sipariş numaramız: Fısır-fısır-ısır- noksan, açsan, toksan, sıfır, fısır, tahir, tekir, gir, geç,
gelsen, koysam, alsan, gitsen...

Tekrar ediyorum; sıfır, ısır, fısır....

Sipariş adresimiz: Çiftetelli Pohludere, Cinnet Mahallesi, YüzNumara,
Yalanlıklar, Angarya
......................
Boşçakalın!
Dan-dik, lan-dik, dim-dik, yan git!
Düüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüt! Düt!Düt! Dürt!Dürt!Düüüüüüüüüüüüüüüüü, düt, düt, düt....
................................. xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx.................................................