İlhamsız İki Heceyim
Anlamsız piyeste,
İlhamsız iki heceyim bu gece. Hangi düşe girsem konçerto, Hangi şişeye bağlansam senfoniyim. Daha önce; Kendimi orkestra gibi hissetmemiştim. Kalbimin şefliğinde, Hiç keman duygularıma hükmetmiştim. Bu; İlk kez oluyor. Asaf’ın dilinde çaresiz, Süreya’nın kaleminde habersiz gibiyim. Cohen’in şarkılarındaki acı adıma yazılmış, Sanki Edgar’ın koştuğu mezar bana kazılmış. Çok mutsuzum bütün kuşların dilinde, Bir kez daha umutsuzum şiirimin künyesinde. Kimse yaklaşamıyor, dalgalı limanlarıma, Daha dilimden kanıyor sözlerim kuytularıma. Gabriyel’in kılıcında Vivaldi’ye ağlıyor yüzüm, Yaşayan Medusa’lara isyan direniyor gönlüm. Keşke sadece sokak lambası olsaydım, O zaman başkaları söner ben yanardım. Daha önce; Hiç yüzleşmemiştim kendimle, Koyun koyuna yatmamıştım bu kadar. Hangi rüyayı görsem karanlık, Hangi dünyayı yaratsam yalnızlık. Bermuda üçgeninde kaybolmuş gibiyim, Hiçbir pusula istediğim yönü göstermiyor. Yıkılmış kalelerin şövalyesiyim tek başıma, Nalsız ve şansız koşuyorum içimdeki nâşıma. Tek kişilik oyunda; İlhamsız iki heceyim bu gece, Biri ben / diğeri sen |
İlhamsız iki heceyim bu gece,
Biri ben / diğeri sen
harikaydıııııııııııııııııııı şiir yüreğinize sağlık kaleminiz hep çağlasın
saygılarımla
zaralıcan