*SANDALCI *Ağustos ortasında Zemheri ayazına tutulmuş olsa da yürekler Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk kadar Hırçın ve asi olsa da Karadeniz Korkutmasın gözünü üstümüze gelen dalgalar Gönül mahsenlerimde sakladığım Günyüzü görmemiş umutlarım var benim. Ne altında gözüm var Nede Gümüşte. Sarıl sen küreklere sandalcı. Yakamozlar raksa dursun bu gece, Ay aşığın gölgesinde. Gökyüzünde bir biri ardına kayan yıldızlardan Dilekler tutalım Sevgi ve Aşk adına birlikte Ne yönümüz belli olsun Nede rotamız. Aşk kural tanımaz sandalcı. Korkaklık yok bu serde Sen yeter ki sarıl küreklere. Ne Marmara denizinin ihtişamını Ne Akdeniz’in sıcaklığını Nede Egenin meltemlerini isterim Al götür, sür beni enginlere… Bazen Bir yağmur tanesi ol. Tutun zülüflerime. Şavkından harelensin, Hasretine mil çektiğim bu gözler. Süzül perçemlerimden, Kılavuzun olsun çehremde oluşan Yılların şahidi derin çizikler. Düşünme sonumuzu Sen bahşedilmiş en büyük mucizemsin Asi ruhuma, Mekân tanımaz mülteci yüreğime Sarıl küreklere sandalcı Al götür Al götür beni yüreğinin gittiği yere… S.SAMYELİ |
Güzel bir anlatım, şiir
tebrikler Safiye hanım,
sevgilerimle..