YANGIN VAR....
Ey Sevgili;
Derdim Zeliha’nın derdinden daha büyük Ve kalbim, bir güvercin kalbi gibi yaralı Ellerim sema’da, lakin imanım çürük Nazenin bakışlarım ki, geçmişten nazlı. Ey Mecnun; Bir itfaiye memuru gibi, giy tulumunu Arş’ın sahibi açmışken nur musluğunu Dök ne varsa secdeye, varını yoğunu Söndür sine’lerdeki, aşk yangınlarını. Ey Canan; Sorduk gök ehline, yangın nerededir İçimdeki yangın ile acep kardeş midir Evrad-u ezkarım, yangına çare midir Şerh koy aşka ama kapatma kapıları. Ey Sevgili; İki deli bir veli, öyle anmışım hep isimleri Başım göğe erecekken, yakmışım gemileri Güneşin ihtişamı kalbime de siniverdi Derde derman için Ya Rab; verme gazabını. Ey Yar; Geçti dört mevsim, beşinci mevsim gerek Çöldeki bedevi halime bir damla su gerek Ettiğim dualara, sen’den bir kabul gerek Kuşanmışken kılıcımı, ser ömrüme sofranı. Ey Sevgili; Yetmez mi bunca çile bunca dert ya Rahman Kalmadı gözlerde yaş, oluver derde derman Hayal perdem yırtılsın, sonsuza dek aradan Derviş gönülsüz gerek ise, sil içimden ahımı. Ey Canan; Bırakın sizi bizi, Habibullah’ıağlatacaklar Arkasından ne haltlar çevirdi diye bunlar İfrit getirecek zakkumu, alın işte ruhlar Son nefeste Ya Rab! Mümin eyle kullarını. Ey Bad-ı Sabah; Kainatta solmayan tek renktir benim aşkım Garip ve yetim kaldı içimde, tüm mısralarım Gölgesine sığındığım çınar, bak şimdi yastayım Başım öne eğikken, ağlatma sakın kullarını. Ey Sevgili; Defterlerin sol taraftan verildiği o günde Sağ cenahımdan defterimi rüzgar gibi üfle Kalbimin miracını, ne olur aşkın ile beze İçir şehadet şerbetini, al günahkar canımı. Ey Sevgili; Lütfuna susayan şu fakire, sun muhabbetini Kılınsın cenaze namazım, gıyabında şimdi Vay haline Murat demeden derviş eyle beni Kul’un isem şayet, unuttur dillerde namımı. Murat AYDIN 19/11/2015…. Bursa |
Kalemin susmasın
_______________________Selamlar