DAYAN....
gözlerim dolmuştu sanırım o akşam
kırık dökük bir kaldırım taşında kısacık hayatımı düşünmüştüm yok oluşlar yıkımlar talanlar ve vurgunlar yemiş ömrümü düşünmüş gözyaşlarına boğulmuştum o akşam kaldırıma düşen gözyaşlarım yıkamıştı ufak bi kağıdı mürekkebi dağılmadan son kelimeyi okuyabilmiştim DAYAN .... hayat bana herşeye rağmen dayan demişti neden di dayanmak tekrar yıkılmak kül olmak parçalanmak mahvolmak içindi belki de DAYAN ... üçbeş kuruşlukların gözünde bir bit kadar olmak içindi DAYAN .. .kırılmış kumbaramdaki son kuruşla çukulata almaktı belki belkide son takatimle boğaz manzarasına karşı oturmaktı DAYAN ... nedendi çamurun içinde bata çıka yürümek taşa takılınca üstünü silkelemek miydi DAYAN .. yoksa herşeyi boşverip sonsuz uykuya dalmak mıydı DAYAN ..... NEYE DAYANMAKTI HERŞEYİN YOK OLUŞUNDA GÖZÜMÜ KIRPMADAN İZLEMEKTİ SANIRIM.... DAYAN DAYAN DAYAN.... |