barış'a
..ve kurşun sıkıldı...
kaç zamandır şarjörde yatan. biraz daha sıkılıp patlatılmazsa eğer, sıkıntıdan patlayacaktı... pek takip edemiyordu dışarıyı kim bilir neler olurdu dışarda ? derin bir sandığın dibine küçük bir el tabancasıyla birlikte konulalı beri hiç haberi yoktu olan bitenden... acaba birinin bedenine isabet edebilecek miydi ? yada fiyasko bir atışın sonunda ıskamı geçecekti hedefe ? yoksa hiç sonu yok muydu bekleyişin... beklemek kendine zarar oda farkında. bozuldumu barut içinde kurtuluşun yok!.. vay be! kısmete bak. sen soyun dökün hazırlan, sırtında kapsül, içinde barut, bedenin kurşun ya o sandıkta sinsi sinsi duruşun. kimin aklına gelir kazanacağı BARIŞIN ve senin kuduruşun? ct ’09 (21 eylül dünya barışı anısına) |