terk edilişte yok oldu ısısı hepten mürüvvet güvercin’siz garip kalan ruhum tümden yüreğim sanki kopuşta kör topal kaldı çok acı bir hüznün ağırlığı içimi kemirirken mürt oldu tüm duyguların mutluluğu kıvanç ve sevinçler ayak altı olup da yok oluyor kızılca kıyamet rüzgarları hiç durmadan esip de savuruyor içimden heyhat bir bir kıvılcım gibi fırlıyor depremlere uğramış olan gönlümden hem de ben öz ellerimde gökkuşağını taşıyorken
ömrümün her demi bir güneş gibiyken karanlık bulutların ta dibinde ilelebet gömülü kaldım şu an ki ruhum çürüyüp biterken katran karası geceleri bile hep arayıp da sorar oldum
geçer mi dersiniz ne dersiniz bunca acı ve onca kurt gibi kemiren elem tüm kara günlerle hep birlikte patlayıp durur hiç acımadan enseme kalleşçe bin bir okkalık şamarlar kıraç bir yalnızlık içine düştü çökerken duygular hüsranlarla baş başa kaldım kalalı önüme çıkan setler bile kahrımdan patlar bu nedir diye sakın ola ki sormayın hiç bilemem ki ben hevesim her nefesim de küf kaplıyor iken
oynak ve kaypak bir yüreğin gönlüme dik düşüşünden beri ben işte böyleyim zaten işin başından beri de inan ki bir zelzeleyi’m ve sen ki bana hiç sorup da sormadan habersizce girdin ya hin düşüncelerle içime şimdi söyle ben nereye alıp başımı da koyup gideyim
v ah ki a h lar olsun hem sana hem de bana
her an sen bana kan kusturman oldu mu ya helal hoş olsun sana kavrulup da kaldı ya şu fakir düşen yüreğim yana yana hayatımın tam da şah damarından sen sinsice kesmiştin ya o gün bu gün de her seferde çakallara yem oldu tüm yaşantım abandıkça o hain bakışlı vefasızlığın var gücüyle üstüme bir dirhem bile dermanı koymadı yaşantımı lime lime edercesine her nedense günün de hiç bir gününe uymadı
de haydi öpüp koklamalar artık kalkıp da sizde hemen taşının bu kokuşmuş yürekten burada size hiç mi hiç yer artık kalmadı da o var ya o ne öpecek bir tatlı yanak ne saracak bir sımsıcak bir beden bile koymadı sakın ola ki bana küsmeyin bilirsiniz ki gül olmazsa bülbülün peşine düşmeyin o bilin ki o anda da ölür
vah ki vah sanki gamlı bir şarkı gibiydi tüm onca serenat ilk önce o asık cemale düşmüş sonra da benim şu yetim bedenime üşüşmüş çabuk gidin ki bu hastalık size de bulaşmasın bu bilin ki size bir son fırsat istenmeyen bir öpücüğe uzanan dudaklar denir ki hemen o anda kururlar sonrası mı hem ona hem de bana eziyet kopartıldım ipsiz ilgimden işte hemen o anda ki hepten bozulmasın vaziyet nasılsa tutacak bir şey yok mazinin ortasında
vah bana ki ne vah bu garip halime gülüyor tümden ervah hiç bir tadımlık bir sevgi alamadığım andan beri kalakaldım ben şimdi cıs çıplak ortalarda v ah ki vah hiç gülmeyin gereği ödendi bedelin a şey h bir vakte isabet etmiş ya saf yüreğim v a klım yaktı beni kör kütük senle birleş işte h meğer ki ben bir namertliğe olmuşum sobe
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
- Hiç bilemem ki ben… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
- Hiç bilemem ki ben… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Süleyman Şah Türbesı’nin olduğu O topraklar vatanımın parçası. Kemikleri bir çuvala konduğu Terk edildi Türk yurdunun parçası. ---- 04.11.2015 – Tozkoparan/İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul ................................... Saygı ve Selamlar...
ömrümün her demi bir güneş gibiyken karanlık bulutların ta dibinde ilelebet gömülü kaldım şu an ki ruhum çürüyüp biterken katran karası geceleri bile hep arayıp da sorar oldum
Hocam, eşsiz üslubunuzla yine ince ve naif bir dokunuş zikretmişsiniz. Yüreğinize sağlık efendim. Şiiri yazan ve okutan gönül sesiniz hiç susmasın. saygılarımla değerli hocam...
"istenmeyen bir öpücüğe uzanan dudaklar denir ki hemen o anda kururlar sonrası mı hem ona hem de bana eziyet kopartıldım ipsiz ilgimden işte hemen o anda ki hepten bozulmasın vaziyet nasılsa tutacak bir şey yok mazinin ortasında"
Süleyman Şah Türbesı’nin olduğu
O topraklar vatanımın parçası.
Kemikleri bir çuvala konduğu
Terk edildi Türk yurdunun parçası.
---- 04.11.2015 – Tozkoparan/İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul
................................... Saygı ve Selamlar...