YAŞ DESTANI
Birden beşe çocuktur
Zerre günahı yoktur Bazen anne babası Bazende bakar doktor Yaş vardımı beş ine Benzer yaz güneşine Anne baba bekçidir Hergün onun peşine Yaş vardımı on una Sahip çıkar donuna Oku dostum vaz geçme Bak destanın sonuna Yaş dedimi on beşi Yanar gönül ateşi Derece kırka vurur İbreler doksan beşi Yaş vardımı yirmiye Aklıl başlar ermiye Düz duvara tırmanır Allah başa vermiye Yaş dedim yirmi beş İster yanına bir eş Günüzün hayal kurar Geceler basar ateş Yaş dedimi otuz yaş Felekle çıkar savaş Çocuk çoluk olunca Dallanır yavaş yavaş Gördümü otuzbeşi Eksiltir bir kaç dişi Yuva bile kuramaz Birde yok ise işi Yaş vardınmı kırk ına Varır işin farkına Dost bildiği o felek Çomak sokar çarkına Kırkbeş dedimi yaşı Başlar kaygı telaşı Ben dünyada görmedim Kazanan bu savaşı Yaş vardımı elliye Saç baş döke kelliye Azrail listeye alır Anasını belliye Elli beşe varınca Heç incitmez karınca Günahları hatırlar Hep divana durunca Yaş dedimmi atmış Dersinki gemi batmış Dünyada gözü kalmaz Gör ne almış ne satmış Atmış beşe girince Düşünür ince ince Dünyalar onun olur Biri selam verince Yaş vardımı yetmiş e Akıl baştan gitmişe Bir zaman aslan olan Döner süt ü tökmüşe Yaş dedimi yetmişbeş Döner bakar boştur peş Dile düşer bir şarkı Ufkunda batan güneş Yaş vardımı seksene Dert yerleşir eksen e Torunlar seni sormaz Gölgen kalır tek sene Görünce seksen beşi Ne kıç tutar ne dişi Zaten buna ulaşan Bu zamanda kaç kişi Ya görürse doksanı Epey olur noksanı Birzaman bülbül olan Baykuş olur aksanı Doksan beşi girenler Kaçırmışlar trenler Yatak ile dost olur Her gün çalar sirenler Yaş girdimi yüzüne Her gün vurur dizine Ya yoklama kaçağı Ya Azrail izine YÜZDEN SONRA YAŞAYAN BEN YAŞADIM SAYMASIN ÇAĞDAŞİ DESTAN YAZDI OKUYANLAR DOYMASIN |