BİZİM KÖY
selam dostlarıma karaörenden
bağında laleler güller açıyor farksızım şu anda rüya görenden önümden bozulmuş düşman kaçıyor kırk köyün içinde tektir köyümüz ün salmış dört yana türkmen beyimiz yunus dedemizden gelir suyumuz yüreği tananlar tas tas içiyor eğilmez namerde başlar burada başkadır baharlar kışlar burada yaz sonu düğünler başlar burada sözlüler şimdiden çeyiz biçiyor gümüş deresine yıldızlar inmiş yiğitler tığ gibi atlara binmiş ayrılık acısı içime sinmiş gözlerim uzaktan yâri seçiyor kapılmaz bizim köy süse modaya hasrettir kulaklar sese sedaya konuk var dediler koştum odaya günlerim böylece gelip geçiyor yenirken mis gibi taze keteler doldurur meydanı yavuz çeteler ruhumda uyanan kutluk meteler dağları taşları delip geçiyor can dayanmaz mayısına martına eksik olmaz başımızdan fırtına çifte çifte testi vurup sırtına kızlar sevdiğine gülüp geçiyor bağlıyım şerefli şanlı maziye yiğitler serdarı battal gaziye tunç yüzlü mehmetle güzel raziye yayladan yaylaya konup göçüyor vatan için ağlayan gülen oğlunu aşk ile dağları delen oğlunu teskeresin alıp gelen oğlunu analar bağrına basıp koçuyor mutluyum köyüme girdim gireli taşına toprağına yüzüm süreli bir ceylan gözlüye gönül vereli kanatlanmış öcal sanki uçuyor 1953 karaören/SEYİTGAZİ fazıl oğuz ÖCAL |