KÜSMEYECEĞİM
Kimselere söylemeyeceğim ağaçların sırrını
Yaprakların rüzgarlara küstüğü mevsimleri anlatmayacağım Boşlukta açan güllerin kokularını bıraktım karakol sabahlarına Çığlıklardan sorumlu tutmadım siyahı Demirlerden çalmadım kurşunların soğukluğunu Göğün teriyle açığa çıkan beyazın yokluğunu Yurtsuz bırakmadım kent kuyruklarında Şafağına küskün nesneleri şiir diye taşımadım dizelerime Unutamadım dizelerimde uyumadığım şiir dostlarımı Ayaklarımla yürüyen ayaklardan kaçıyorum şimdi Ölüm kadar yaşlı buluyorum sessizliği Sözcüklerle kanayan bir dilin rengini fısıldıyorum geceye Sarıda unutulan bir ışığın mutsuzluğunu bırakıyorum uçurumlara Suya yazar gibi kırmızı da solan rengin adını unutuyorum Küsmüyorum siyaha gece kardeşimdir hala Koşmuyorum kokusu olmayan güllere Her nesneye babadan kalma bir ad koymuyorum Yenilmedim yenilmeyeceğim Kırmızı da solan rengin adını vermeyeceğim |