yalnızlığımız hep saklanıyor kör ebede kah izbe bir duvarın dibin de kah çürük bir elektrik direğin de baş aşağı asılı kalıveriyor
köskötürüm kaldı hepten ellerimiz ve ellerimiz buz gibi de donuklaşıyor isyanları kokluyor nefesimiz her sitemde altını üstüne getirdiler ya tüm toprağın kim bilir ki daha neleri edeceğiz hazım el insaf vicdan versin sizlere ki ıslah olun size mutlaka feraset ve fikir ile izan lazım
bir Çıfıt’ın yazdığı bir senaryo bu kadar mı tutulur hile karıştırılarak tüm öykülere bir düzen böyle kökten mi sökülüp de atılır bir ağaç gibi hiç acımaz mısınız geleceğin tatlı meyvelerine kıpırdatmıyorsunuz hiç göz kapaklarımızı yüreğimiz hep dişlerimizde uykusuz geceler sabahları sabahlar korkuları kovalayıp da duruyor hiç kesilmiyor ki hicranda ki hızım yolunmuş saçlarımız damla damla düşüşte benzi soluk kaldı yastıkları’mızın
ihanetin iki ucu keskin bir bıçak gibi saplandı ciğerine yurdumun kanı sel olup da akıyor nehirler gibi yüreğimin çilingir sofralarına düşmüş tüm değerler ihlas ocağının sönmüş özleri ithal bir kara mangalda ve sönmeye yüz tutmuş olan umutlar ağlamakta bu ateşin közlerin de yağmur gibi toprağın bağrını yararken şehitler
Kün Feyekün’u illa ki beklememiz mi gerek vurdum duymaz beyzade ayakları üzerinde duramayan toplumlar bu durum da hemen unutulmuşluğa uğurlanırlar kalıverir gençliği ortada aç biilaç ki yaşamların da her an da mutlaka bir “Kün” emrine illa ki olacaklardır muhtaç…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Bir ağaç gibi… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Bir ağaç gibi… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yalnızlığımız hep saklanıyor kör ebede kah izbe bir duvarın dibin de kah çürük bir elektrik direğin de baş aşağı asılı kalıveriyor
köskötürüm kaldı hepten ellerimiz ve ellerimiz buz gibi de donuklaşıyor isyanları kokluyor nefesimiz her sitemde altını üstüne getirdiler ya tüm toprağın kim bilir ki daha neleri edeceğiz hazım el insaf vicdan versin sizlere ki ıslah olun size mutlaka feraset ve fikir ile izan lazım
bir Çıfıt’ın yazdığı bir senaryo bu kadar mı tutulur hile karıştırılarak tüm öykülere bir düzen böyle kökten mi sökülüp de atılır bir ağaç gibi hiç acımaz mısınız geleceğin tatlı meyvelerine kıpırdatmıyorsunuz hiç göz kapaklarımızı yüreğimiz hep dişlerimizde uykusuz geceler sabahları sabahlar korkuları kovalayıp da duruyor hiç kesilmiyor ki hicranda ki hızım yolunmuş saçlarımız damla damla düşüşte benzi soluk kaldı yastıkları’mızın
ihanetin iki ucu keskin bir bıçak gibi saplandı ciğerine yurdumun kanı sel olup da akıyor nehirler gibi yüreğimin çilingir sofralarına düşmüş tüm değerler ihlas ocağının sönmüş özleri ithal bir kara mangalda ve sönmeye yüz tutmuş olan umutlar ağlamakta bu ateşin közlerin de yağmur gibi toprağın bağrını yararken şehitler
Kün Feyekün’u illa ki beklememiz mi gerek vurdum duymaz beyzade ayakları üzerinde duramayan toplumlar bu durum da hemen unutulmuşluğa uğurlanırlar kalıverir gençliği ortada aç biilaç ki yaşamların da her an da mutlaka bir “Kün” emrine illa ki olacaklardır muhtaç… ---- 26.10.2015 … Kadri ATMACA (AZAP) ..................................... Saygı ve Selamlar...
ihanetin iki ucu keskin bir bıçak gibi saplandı ciğerine yurdumun kanı sel olup da akıyor nehirler gibi yüreğimin çilingir sofralarına düşmüş tüm değerler ihlas ocağının sönmüş özleri ithal bir kara mangalda ve sönmeye yüz tutmuş olan umutlar ağlamakta bu ateşin közlerin de yağmur gibi toprağın bağrını yararken şehitler
Kün Feyekün’u illa ki beklememiz mi gerek vurdum duymaz beyzade ayakları üzerinde duramayan toplumlar bu durum da hemen unutulmuşluğa uğurlanırlar kalıverir gençliği ortada aç biilaç ki yaşamların da her an da mutlaka bir “Kün” emrine illa ki olacaklardır muhtaç…
Güzel bir çalışma Kutladım kalemi ve yüreği değerli kalem saygıyla.
Üstadım dizelerinizi okurken yüreğinizden geçenler filim şeriti gibi gözlerimin önünden geçiyor neler düşündüğünüzü neler dilediğnizi çok iyi anliyorum inşallah herşey gönlünüzden geçen gibi olur harika bir şiirdi beğenerek okudum kaleminiz daim olsun efem saygı ve selamlarr...
Merhaba DEĞERLİ DOST Her zaman olduğu gibi, eser güzeldi . Gönlüne,ömrüne bereket. Kutluyorum yürekten,yalansız,riyasız. Allaha emanet olasın, sağlıcakla kalasın
ihanetin iki ucu keskin bir bıçak gibi saplandı ciğerine yurdumun kanı sel olup da akıyor nehirler gibi yüreğimin çilingir sofralarına düşmüş tüm değerler ihlas ocağının sönmüş özleri ithal bir kara mangalda ve sönmeye yüz tutmuş olan umutlar ağlamakta bu ateşin közlerin de yağmur gibi toprağın bağrını yararken şehitler
kıyamet koparken dahi, elinizdeki fidanı dikin diyen ahir zaman peygamberini ne okumuşlar ne de duymuşlar... bir kedim bile yok diye ağlaşanlar bir fidan bile yetiştiremedim diye kıllarını bile kıpırdatmayanların asaleti her zaman tartışılmaya mahkumdur...çok anlamlı bir şiirdi...tokat gibiydi aymazlara. kutluyorum...selam ve saygılar sunuyorum...
Köksüz incelik olmaz, köksüz medeniyet olmaz, asırların süzgecinden geçen akla uygun, bilip ettiklerimiz bizim kültürümüzdür, mirasımız olmalı. Yoksa bu ağaç meyve vermez. Aşılı ağacımıza "piç" tabir edilen ağaçlardan yeni aşılar yapılıp durursa, bir süre sonra hiçbir dalı tadını özlediğimiz o meyveleri veremez. Güzeldi.
Çok güzel,günceli,harika betimlemelerle dile getirip anlatan dizeler. Usta kalemin,duyarlı yüreğinin çığlıkları,nefis bir şiir. Kutlarım dost,muhabbetle,sevgiyle...esenlik dileklerimle...
Ağacın dalını koparanlar köksüzlerdir. Bir ağaç dikmemiş olanların işidir ağaçları kesip üzerine beton dökmek, o ağacı asırlar sonra bile vereceği meyveleri yok etmek. Kutlarım. Saygılarımla.
yalnızlığımız hep saklanıyor kör ebede
kah izbe bir duvarın dibin de
kah çürük bir elektrik direğin de
baş aşağı asılı kalıveriyor
köskötürüm kaldı hepten ellerimiz
ve ellerimiz buz gibi de donuklaşıyor
isyanları kokluyor nefesimiz her sitemde
altını üstüne getirdiler ya tüm toprağın
kim bilir ki daha neleri edeceğiz hazım
el insaf vicdan versin sizlere ki ıslah olun
size mutlaka feraset ve fikir ile izan lazım
bir Çıfıt’ın yazdığı bir senaryo bu kadar mı tutulur
hile karıştırılarak tüm öykülere
bir düzen böyle kökten mi sökülüp de atılır
bir ağaç gibi
hiç acımaz mısınız geleceğin tatlı meyvelerine
kıpırdatmıyorsunuz hiç göz kapaklarımızı
yüreğimiz hep dişlerimizde
uykusuz geceler sabahları
sabahlar korkuları kovalayıp da duruyor
hiç kesilmiyor ki hicranda ki hızım
yolunmuş saçlarımız damla damla düşüşte
benzi soluk kaldı yastıkları’mızın
ihanetin iki ucu keskin bir bıçak gibi
saplandı ciğerine yurdumun
kanı sel olup da akıyor nehirler gibi yüreğimin
çilingir sofralarına düşmüş tüm değerler
ihlas ocağının sönmüş özleri
ithal bir kara mangalda
ve sönmeye yüz tutmuş olan umutlar
ağlamakta bu ateşin közlerin de
yağmur gibi toprağın bağrını yararken şehitler
Kün Feyekün’u illa ki
beklememiz mi gerek vurdum duymaz beyzade
ayakları üzerinde duramayan toplumlar
bu durum da hemen unutulmuşluğa uğurlanırlar
kalıverir gençliği ortada aç biilaç
ki yaşamların da her an da mutlaka
bir “Kün” emrine illa ki olacaklardır muhtaç…
---- 26.10.2015
…
Kadri ATMACA (AZAP)
..................................... Saygı ve Selamlar...