İntizarda diklenmenin sırrı…………………….. Muharrem ayındayız Aşure gününde Aradan bunca yıl geçmiş Kerbela sırrı saklanır Sır nedir diye düşününce Tansüyonum çıktı Hastaneye vardın Kuyrukta Sıra, sıra beklenir Torpiller yarışa girmiş Müstahdem, güvenlikçi Paralılar, personel yakını Herkes birbiriyle aklanır Kimsesizlik ‘tak’ etti Dertlinin biri ‘ah’ etti Ahı ‘Allah’ katını tuttu ‘İntizar Günah’ diye haklanır Dedi ki; Hastaneye düşene İntizar olmaz; Dertte pişene Şifa bulmaz, uğraşma boşuna Garibler ‘hakça’ yoklanır Kimin nesi varsa sığınır ya Kimi İsa ya, kimi Musa ya Kimi Ali sine, kimi Maviye Dilekçelere, ahlar eklenir Din, ne sermayenin; Ne Hakkısızlığın bekçisi Sosyal hayatın düzenleyicisi Kamu Hırsızı; Nasıl paklanır Kim bir kötülük görürse Eliyle, diliyle engel olsun Gücü yetmeyen ‘buğz’ etsin Peygamber sözü ,diye saklanır Suç işleyenin vicdanı var mı? Vijdanı olsa suç işler mi? İsa, Musa, Muhammed, Ali tanınsa Yarınlar, umutla beklenir Bir hastanemi hak, her yerde Hani ‘Adalet mülkün temeli’ nerde Kimliksizlik moda, kimlik sırda Kanunlar makamsız, tüzükler eklenir Sistemler Kerbelaya dönmüş Mazlumlar Şah Huseyne Nerde bir hukusuzluk varsa Yezit zihniyeti sürümdedir paklanır yarsuadım ‘lehep suresi’ Zulmün deşifresi, intizar örneği; İntizardan gayrı, neyimiz kaldı Mazlum;Ahh’tan gayrı, başka nasıl ,diklenir |