DUAZİMA
DUAZİMA
Vücudun şehrini seyran eyledim Dört kapının atmış altı yolu var Ezel üçyüz atmış altısına uğradı yolum Onbirinin türlü türlü hali var Yedi kapı açıldı hakkın katından Üçü Zahirde dördü batıldan Biri yeni gelmiş icazetinden Üçüncü atmış altı Ihsan kulu var Bir bedastanı var kırkta dükkanı Bir alıp bi acazette satanı Dört kapı üstünde oniki nışanı Güfer alıp lale satar hali var Güferin kıymetini bilene satın Yedi kalesi var birisi metin Kalenin kilidini açması çetin Kilidin otuz iki dili var Emrin olmayınca Alim bende açmadım Ağlayıp güleni orda seçmedim Kıldan köprü yaratmışlar geçmedim Daha ordan öte müşkül halim var Karıncanın göe ağdıgını gördüm Baykuşun davayı sağdığını gördüm Bir anadan beş kız doğduğunu gördüm Bir babanın doksan dokuz oğlu var Doksan dokuz oğlan ne yedi içti Beş kızların nebinden günleri geçti Oğlanın biri deryayaya düştü Daha oynar yüzer derin gölü var Birinin beş eri var ben kızım diyor Birinin altı anası var ben öksüzü diyor Bir Koyunun on kuzusu var ben yozum diyor O Koyunun memesi yok südü var O Koyunun südü ne acı tatlı Onunda ona göre vardır muhtacı Gülşen bahçesinde üç gül ağacı Her dalında onaltışar gülü var Gülün birisine elimi uzattım Alma diye bağrıyor boz atlım Bülbüllerin gül şehrini gözettim Kırkının da hem ağzı var dili var Hatayi’m bu sırra ereyim dersen Şarda ki sultanı görüyüm dersen Sorgusuz cennete giriyim dersen Cem evine diri varma ölü var Son |
Kutlarım
Yüreğinin sesi daim olsun