Batan gemilerimBatan gemilerim çocuktum gördüm gemileri kitaplarda kartpostallarda sonra kendim yaptım kağıttan resimde gördüklerime benzeterek kasıla kasıla alçak dağları yaratmış edasıyla doldurdum leğeni su ile tahtadan kızak yaptım önce yağ döküp yağladım kızağı kaydırdım leğene doğru fatih edasıyla saldım leğene ama gitmedi battı battım! .. yenisini yaptım birinci hamur kağıttan daha iyi olsun diye dereye bıraktım dalgalarla bata-çıka akıp gitti ağladım peşinden dere gemimi götürdü diye! .. geri geleceğini bekliyordum gelmedi akıp gitti dağılarak sonra tahtadan yaptım tüzgarı güzel kavrasın diye birde yelken taktım anamın divitin entarisinden saldım dereye yan yattı ben düzeltiyorum o yatıyor o yatıyor ben düzeltiyorum sanki yelkenini katır derisinden yapmışım inatlaştıkca inatlaşıyor ben kaldırıyorum o yatıyor ama batmıyor zır zır zırlıyorum olmuyor diye eksik olan bir şeyler var var ama ne gitmiyor yan yatıyor yelkenler açılmıyor ve batmıyor yine ağlıyorum olmuyor diye hemde çimdiklenmiş çocuklar gibi sonra denizi gördüm masmavi suları güneşle kucaklaşmasını gördüm dizdim gerdanına inci gibi tek tek gemileri batmıyorlar yan yatmıyorlar ve nazlı nazlı genç kız edasıyla salına salına gidiyorlar bir o yana bir bu yana.... Celil Taş |
........
Has edalı duygulular yaylasında küheylanını sulayan,
terini kurulayarak yüreğini taşıran,
hoş yürekliler kervanında dost nefeslerini yudumlayan,
ve bu durakta molalanan,
asaletli duygulara sombahar coşkunluğunda selam...
Kaleminize mütemadiyen saygı...
Şuh cemre duyguları damıtılmış,
kırkikindi yağmurlarında yıkanmış yürekle ve şiirle kalınız..
Birden çok tebrik ediyorum...