Doğruları" uyulmayan yerlerde" doğrular" geriye yanlışa hiçe dönerler
Dinlediği doğruları uymayan insanlar
Yani" dinlenmeyen o doğrular Yanlışa geriye hiçe dönüyorlar Mesela" biri çıksa doğru bir söz söylese O doğru söz dinlenmese Mesela" dinleniyormuş gibi yapılsa" oda sahtekarlık ya neyse Dün birine? sonra o birine bakdım yüzüne O yüz" o hal ve tavrı" dinlemiyordu bana Benki ohoo" o günleri çok görmüşdüm önceleri O yüzleri" o hal ve" o tavırları uymadılardı" doğruları Çok görmüşdüm" acı oluyordu sonları Hani hatırlatayım demişdim hayır olmuyor Halbuki doğrular tekdirler Doğruların" uymayanlarına" garazları yokdurlar Peki ya ozaman? kurunun yanında yaşda yanar Ya peki" yaşın Suçu ne belki buğuz etmemekden Belkide hadiya" sendecilikden" Belki yola getirememekden İyide anlamayanı kim anlatacakdı" bilader Evet ya oda var" belkide işde bu 2"nci kader Tamamda anlamayanın sonu kötekdir derler Evet ya" yanlışa bak" sanki tam ortada kabak Kötek yerine anlatmak" elbetde olmaz beyler Ya böyle başa böyle tarakmı? sankimi? Yada imtihanın devamımı? bilinmiyor Bilinen doğrular" geriye yanlışa hiçe dönüyor Ozamanda eldende hiç bir şeyde" gelmiyorki Doğru eğri zararda sapla saman karışmış sanki. Yahya sevim; Aydın. |