...// Beton Çivisi Sandığı...Sağ elimde bir ağırlık var.Kürümekten yorgun olsa gerek Terasta takılı kalmış uçurtma, kuyruğunda son yük katarı Uzanmışım şiirin üstüne.Sessizliği cebime doluyor körfezin Yüksek gerilim hattından geçen bütün alt yazıları silerken Ele avuca sığmayan harflerle didişiyorsun.Kapısı ardına değin Açık bırakılmış odanın.Bu kapıya,hay Allah, ne yapacağımı unutmuş Durumdayım.Betonlaşmış uykular akıyor gözlerimden. Belki bu güz paniklemeden gelir diye bekledik durduk.Köşenin En ucundaki naylon köprüyü eritiyor ayın şavkı.Cemberinin Düğmesini iliştirmek için kuduruyor iğne.Yüreğime saplanıyor Birden.Uyanıyor düşlerim daldığı son uykusundan. Sağ elimde bir acemilik var.Açamıyor pembe zarfın kapağını Haylazlaşan yağmurun yüzüne tükürmek de nerden çıktı şimdi. Salıncaktan fırlıyor çarpışmalarım.Belki vaz geçer, diyorum da Başka bir şey demiyorum.Akça bulutlar gülüyor şimdi bize. Geçtiğimiz günlerin birinde bana Evet sen gönlü yükseklerde, gözü alçaklarda olan Meryem Yani ‘……………….…’demiştin yarı yorgun yarı utanarak yarı pişman. Birden bire son mektubunu okuyup üflemek nerden çıktıysa Yakınacak durumda değilim seni sevmelerden… Paniklemeden geliyor gerçekten de güz. Kuruluyor şöyle bir Yüreğimi yüreğine teğelleyen zamanı atıyorum dünün Demiryoluna.Vaz geçmiyorum karıncalanmalardan Beş yüz üç kez bilmeden dokunuyorum parmaklarına… onbirekimikibinonbeş |