DEDİ/DEDİMDüşündükçe Vatanımın renklerini bir bir siyahlar vurur alnımın ortasını benim sonra süküta muebbet giyinir gülümsemelerim benim! Ürperir yüreğim uçurumların ağzında hüznü çöker sonbaharın göynüme. Kim bilir çığlıksız yandığımı kim kim kim (?) kim bilir kanımla Doğuyu boyadığımı... Bre sersem mezarlıklardan geçer gölgem o dediğin Doğu GüneyDoğu benim öz-beöz uğrağım bölgem! Ellerim durur kanayan yüreğimin üstünde 12 Eylül’ün bittiği gün gibiyim nerden tanıyacaksın beni he nerden (?) el aman el aman el aman tanıman değil niyetim, çabam, gayretim anlaman anlaman anlaman Ali Metin demişti demişti ki, insanın insanın yapısını oluşturan öz güzelse konuştuğu sözde güzeldir söz bile söz varya söz ya özdür ya yabancı-yaban eldir bak neleri içime sığdırdığıma bunun içindir gölgesine sığındığım bunun içindir Milliyetçi Hareketin Alişan demişti demişti ki, düşene vurma gülme, hor görme me me me bende diyorum ki, anlaman için beni siyahın içine biraz olsun itil kakıl sonra Doğulu Alişan ol satıl beni anlarsın belki çok geçmeden! Sana anlatmak sana erimek için için düşün Aziz Sancar’ı düşün niçin yeter artık sinemde yer ettiği hüzünlerin hüzünlerin hüzünlerin... |