ah o gençlik rüzgarı
ben yaşlandım ama büyüyemedim
yok yok sakın yanlış anlamayın hala kısa pantolonlarımı giyiyorum sanmayın fiziksel büyüme oldu duygular çocuk kaldı sen çılgınsın bu ortak yanımız umarsız umarım anlarsınız taksi çağırma zillerine basıp kaçardık küfür etmeleri umurumuzda olmazdı evlerin elektrik sigortalarını gevşetirdik kız balkona çıkacakta göreceğiz diye çatıdan çatıya atlardık gece yarısı kızın yastığına gül koyacağız diye bahçelerden gül çalardık dikenli tellerin canımızı yakmasına aldırmadan tavuğa vatuk elmaya emla derdik anlardık ne demek olduğunu binmeyeceğimiz taksinin girmeyeceğimiz evlerin zillerine basardık sıcak evlerinde insanları huzursuz ederdik biz üşürdük evlerde soğuk sanırdık küfürler umurumuzda değildi takmazdık yüz metreden okunan çimlere basmayın yazısını illa gözümüzü dayayıp okurduk ve parmak uçlarında geri yürürdük çimlerin üzerinden ’çimlere basmak yasak’mış diye ye iç yat uygulardık hayatı hep öyle gidecek sanırdık ve aşkı oyuncak bilirdik ta ki canımızı yakana kadar çok canlar yaktık dayak attık dayaklar yedik zevk alıyorduk ayaklarımız incindi ikinci,üçüncü katlardan atlamaktan sayısını bilmezdik sevgililerimizin adlarını karıştırırdık aynı pastaneye aynı saate farklı kızlara randevu verirdik ve biz gitmezdik bile buluşmaya arkadaşlarımızı yolladığımız olurdu randevularımıza ateşi sırf sigara içmek için var sanırdık alevler içinde çırpınan yavruların çaresizliğine çare için 110 yangın ihbarı rehberde ararken ocaklar kül olurken anladık ateşin felaket olduğunu mevsimler hep bahar her güzel kız yar sanırdık bir melekle evlendik derken galiba biraz çuvalladık şeytanında bir melek olduğunu tren kaçınca anladık |
cok güzeldi cook begendim ahhh o genclik zamani....
keske genclik sonradan gelse en son genclik olsa keske.....
ama suan ben daha gencim....
cok sükür