OYUNCAK USTAKim bilir Yahudiler kaç kez dedi ..çak USTA Oyuncak Ustadandır yüzümün yıldızlara yabancı kalışı! Neredesiniz Ey... Yıldızlar nerede Yiğitler... Kızlar... duyun sesimi benim yüreğim sizin için sızlar! "Çehresine ihanetin soluğu işlenmiş olan Usta çevresine ilmek ilmek nakış nakış işledi şirk-i dahası şirk-et-leş-me-yi..." "... Yahudi’ye göz kırparak bize konuştuğuna aşinayım zaman her defasında yenilerken kendini zihniyetine bigâneyim!" "Velâkin ya 400 vereceğiz dört yüz’ü vermek için gerekirse seçim üstüne seçim seçime gideceğiz..." Ya da yeter be Usta yeter yeter yeter diyeceğiz... (yeter demezsek diyemezsek) "... Biliyorum o günde gelecek yeni Türkiye’de özleyeceğim eski Türkiye’nin ayazında bıraktığımız umutları..." (yalnızlığımı kimsesizliğime doladım) "Düşündükçe Müslüman-Türk’ü tirrr tir titriyorum malum zihniyetten duyduklarımı birrr bir biriktiriyorum gözlerimin küpeştesinde" (hâlimiz harap ne olur ne olmaz) "Diyeceğimiz gün yakın amannn ne olursa olsun vermeden Vatanı geri alın başında Devlet olsun!" Devlet yok diye diye devleşti kelimelerim benim! "... Dizlerindeki sızıları yüreklerine kadar yorulmuş ne Babayiğitler bilirim beni dert ortakları edinen..." Ve haykırıyorum avaz avaz hem o/yana hem bu/yana! "Analar soylu evlat doğursun İnşAllah Bozkurt olsun kuzumu aman Allah korusun." "Yine çayım soğumuş oysa çaydan ibaret alfabem çay varya çay gdo’suz şiir düşürür derin yaralarına yüreklerin..." "Yani yüreğinizi bana bana rey’inizi Ustaya değil mekân sahibine verin..." Sonra dedi ki; Şair ... İşi Usta yapmaz |