Yoğurdu Üfleyerek Yiyorum.Ben bir zamanlar,"yoğurt hiç üflenerek yenirmi" derdim Dostlar sofrasındaysam, kadehimde zehir olsa içerdim. Ben hiç gocunmazdım,herkesin fikrine saygıda duyardım. Oyun bozanlık yapmaz,girdiğim ortama hemen uyardım. Şimdi ise, ayakkabımı giymeden, içinde cam kırığı ararım. Gittiğim, oturduğum her yerde sırtımı duvara dayarım. Arkamda gölgemde olsa,illaki döner döner bakarım. Bir insan çok yalakaysa, hemen başımdan savarım. İşte bütün bu karamsarlığı, şüpheciliği hayat öğretti bana Belkide tedbirli davranmayı,borçluyum yediğim onca kazığa. Borçluyum,yüzüme gülüp,kalleşçe sırtımdan vuranlara Borçluyum"İşte bu"deyipte sarıldığım,kardeş bildiğim insanlara. Artık benim için herşey çok geç oldu,trenide kaçırdım ama. Ne mutlu,zamanında eşşeğini sağlam kazığa bağlayana..! Ben artık,gittiğim heryerde yoğurdu üfleyerek yiyorum. Dostlar içinde gezerken bile,sırtıma çelik yelek giyiyorum... Mahmut M. Özdemir 23.09.2015/ Berlin |