GEL...
Bir tanem hasretinin yok tarifi misali
Zindanıma nur doğsun gözünün ferinden, gel! Ölmeden yaşat bana aşk denilen masalı Ab-ı hayat iksiri içeyim terinden, gel!... Habersiz yoklar durur sol yanımda bir sancı Dert-elem arkadaşım, mutluluksa yabancı Tek beklediğim sensin, ne hanım ne de hancı Boşluğun daha kara gecenin zerinden, gel!... Kollarında dinlensin yılların yorgunluğu Tebessümlere dönsün yüzümün durgunluğu Barışıp bitireyim hayata dargınlığı Giriş yap dünyamın en müstesna yerinden, gel!... Eritsin sıcaklığın sarp dağların karını Hazana inat estir ilkbahar rüzgarını Dindir fırtınaları, yelkene aç yarını Çöllerim ferah bulsun gölgende serinden,gel!... Daha çok dayanamaz çatlar sabır kayası Gel birlikte gülelim unuttur bana yası Yeniden hayat bulsun gönlümün coğrafyası Ruhumdan- yüreğimden, çağrım en derinden, gel!... ....... Ayşe Bulem, 23/9/2015, Antalya |