Korkuyorum ( her nefes sana zehir olacak gönül!)korkuyorum... aldığım her nefes sana zehir olacak gönül ! ’aradığım zor bir şey değil ki bir yudum sevgi demen hoş hani bir şarkıda, manası derin bir sözde de bulursun izini ’ izi buldum, yolundayım aşkın ama gel gör korkuyorum yâr ki aldığım her nefes gönlüne zehir olsun ! ... keman sesi, hüzün verir ney gibi bir ayrılıktan diğerine savurur gönülleri ince tiz bir notada buldum izini sustum... ’Esîr-i gurbetiz biz, senden özge âşinâmız yok Ayağın kesme başın çün, bizim mihnetserâlardan ’ yanacak onca şey var gördüm tek bir cümlede... korkuyorum... gönül sesini bazen bulduğundan bazen bulamadığından ... bir hayalde, tatlı bir düştesin sen uyandırmaya kıydım (!) aklıma düştü ’ ya gül bahçesinden uyandıysan bu aşk çölünde ne vakit dikensiz bir güle rastlarsın ki hiç bilemem; korkum var(!)... ... yeniden bir nağme; inceden bir özlem(vuslat) kokan ney sesi kulağımı çınlatan ayrılığa uyanmışım bu sabah yoksunluğu bütün bütün hissediyorum bu Pazar sabahı yanımda uyuyordun, tatlı düşümde yüzünde masum bi gülüş ruya içinde ruya sen gibi ! ya geldiğin her vakit başka bi düşse başka bir gül bahçesinde uyuyorsam ve her uyandığımda bu an ayrılık anına denkse söylesene aşkın çekiciliği nerde kalır ki? şimdi bu korku ondan işte .... kapadım gözlerimi yeniden kör bir karanlıkta bir çift göz arıyorum fırtına öncesi sessizlik gibi şu an sığınacak bir liman gibi koynunu arıyorum kokun şimdi gül kokusuna karışmış gibi git gide gül kokusuna banıyor nefesim... belki de gönlümü gönlüne katacak bir ses arıyorum kör karanlık bir dünya burası ay yüzünün perde perde gizlendiği nuru arıyorum... ’Kerem kıl, kesme sâkıy, iltifatın bî nevâlardan Elinden geldiği hayrı, diriğ etme gedâlardan ’ diyecek kadar diri bir ses... korkuyorum yeniden gelmeyecek, harfini çoktan unutmuş bi lâl’in gece karası gönlünden medet umulmaz ! yeniden uyanmalı ama aynı zindana uyanmak kolay mı can ? ya orda seni bekliyorsa umudu ( = kalbini kandırmak ) var ya ! korkuyorsam da uyanmak vaktidir belki de aşka ha (ne dersin) ! .... korkumu alan bi söz buldum seni de uyandırmakta haklı olduğumu fısıldayan... ’Vücûdum ney gibi sûrah sûrah olsa ah etmem Muhabbeten dem urdum, incinmek olmaz cefalardan ’ korku nedir? olacaklar var er ya geç başa gelecek madem gül bahçesinin yolunu biliyoruz yolda bizi bekleyen ne cefa var biliyoruz ! o vakit düşte gördüğünü canınla kanınla görmeye gel düşü mihnetten çıkarıp belay-ı aşka gel... fuzuliM not: yazıda geçen beyitler Fuzuli ’nin "Kerem kıl, kesme sakıy iltifatın bi nevalardan’ adlı eserinden alıntı yapılmıştır... Şiirime sesiyle can olan sayın Funda SAĞLAM a can-u gönülden teşekkürler... |