kordonum yüreğime dolanık
arıyorum ...
ben kimim? ben, kendimi arıyorum sokaklarıma soruyorum bir postacı selamında bekçiye yanaşıyorum gece kılığına girip sonra gündüzleri, günesime … tamam, vazgeçtim vazgectim kendimi sormaktan ona, buna bu olamaz yaşamak bu olamaz acı da bu değil tatlı da… basit çığlıkların uğultusu kulaklarımda kir sanrılarım dizboyu.. hakikate duvar olmuş bir algının balçığında yüzüyorum boğuluyorum kalabalığa akıyor bedenim içimde kızılca kıyamet … insanları durdurup sen kimsin diyorum kimse anlatmıyor, bana aldanarak insanlar kaygılı, üstad dolup boşalıyor sokaklar biri de durdurmayı yeğlemiyor yelkovanı koşa koşa getirmeye gönüllü, ölümü bir kaygıyı döllemek gerek yüreğime geceyi emmiş hecelerden tutuyorum, görüyorum, duyuyorum, söylüyorum’un çokça dışında bir kristale kabza olmanın heyecanında ben varım demeden bende var’ın uzağında bizde olmalı’nın telaşında ben, kimliğmi arıyorum... |