ÇAPAR OĞLAN
Gün doğmadan uyandı
Çapar oğlan, Hemen yollanmalıydı , vakitlice Giyindi apar topar kendi halince Kasketi de taktı, tamamdı Öyle dönüm dönüm toprakları yoktu ama sadıktı Çapar Oğlan Anasından,atasından öyle görmüştü Nankörlük yapmayacaktı Bereketsiz, taşlı topraklar düşmüştü kısmetine oysa İnanmıştı Osman Ağa’ sına güvenmişti Osman Ağa’sına Yıllarca o ekip, biçmişti Baba yadigarı toprakları sonra nasıl olduysa İşler iyi gitmemiş bu çorak yerler kalmıştı Çapar Oğlana kendi yağıyla kavrulur, Zeynebini de aç bırakmazdı ya Şükür razıydı Hak’tan gelene. Bir yol bulmalı diye düşündü, ağır ağır yollanırken Bir çift de öküzü olaydı Ah ahh ! Bıkmıştı Osman Ağa’sından Ondan, bundan öküz istemekten bıkmıştı herkese yüz eğmekten Sabır dedi kendi kendine Derin bir nefesle nefeslendi Derin çaresizliğine hayıflandı Biraz yorgun ,biraz kararlı, devam etti yoluna Bilirdi ki , Kaybettiği her an ona zarardı Savurdu tohumları bin bir umutla Kanatlandı bir kuş misali umutları da Evet, bu sene mahsul iyi olmalıydı Sağlam tohumlar ekmeliydi toprağın bağrına Öyle ki utanmalıydı verilen bu emeklere Yetim bir çocuk gibi tutmalıydı elinden toprak, Sevmeliydi toprak Çapar Oğlan’ı Bu hayalle sildi güneş yanığı tenindeki terleri Bu hayalle doğrulttu, Yorgunluktan bükülmüş , iki büklüm belini… 15.08.2015 A.C. |
mükemmel bir şiiri okudum güzel sayfanızda selamlarımla