Sitemsiz ve Şikayetsiz..sitemsiz yürüdüm… büyük şair küçük aşk yazan salaş tiyatrolardan ıskartaya çıkmış ispiyoncu işgal sokaklardan yıldızlara yan bakan kırık külhan şarkılardan bakışları kir kuşatma yüzlü kasabalardan dağları yarık duruşu çatık koyaklardan ve sonra sonra…sora sora… gözlerine devrildi gecem kendimi kendime sordum da hiç bilinmedi benim benle bilmecem… şikayetsiz yürüdüm… kendisini arayan köpeklerin o telaşlı acılarından efkarı hicrandan beter besteleri yanık kumsallardan salya şırınga dolaşan sarhoş gülüşlerin savruluşlarından kanına kargasına kavgasına küsmüş kaypak kaldırımlardan incinmiş dökülmüş yetmemiş dövülmüş bulvar yosmalarından ve düşe düşe…düşe gele… yürüdüm seni gördüm… şimdi gel ellerinle uslandır beni ya da kan vursun sokaklara bir eskici bile yok ırzına geçilmiş perilerin düşlerini alacak masal mezarlığından gelen ölüler sus / sofraları kara kalmadı işte hayal ekmeği bile bölüşecek akşamlar bari sen / bari sen / bir sen susma… sustun… gözlerime dökülen turnalar artık bakışlarından da gurbet o yayla çiçeği gülüşün sesime yağmur ellerime müebbet... durdun... yeniden yürüdüm… |
aşk gök gürültüsü ve yağmurlardan ibarettir
gökkuşağı da mutluluğu
ha var ha yok
lakin olacağına dair umudu
işte tam da burada başlıyor sahne
sonrası tam bir muamma
en iyisi susmak.