Kahr etme yazgınaBakıyorum sana! Ne zaman görsem, başın ellerinin arasında devamlı düşünüyorsun Biliyorum, dizlerinin önüne oturtmuşsun geçmişini Hem kızıyorsun, hem keşkelerini sorguluyorsun. Sorgulasan ne fayda, keşkelerini! Telefisi yok’ ki geçmişinin, ölümden başka. Kabul etmelisin yazgını; Hata sende değil, çekmen gereken kaderinde yazgında. Kim değiştirebilmiş’ ki, yazgısını sen değiştirecektin zamanında Geçmişinde uğraşıp durmuş olsanda! Güzellerini gör yaşadıklarından, sen kötülerini bırak’da. Ey fani unutma. Huzur, haline Şükretmekten geçerdir. Geçmişinden ders alacaksın, geleceğine öyle yön vereceksin Yoksa! Bu kara, kara düşüncelerin acımaz sana. İnan seni, canından bezdirirdir. Hayat bir yoldur. Bu yolun inişi de vardır çıkışı taşı tozu toprağıda Ve! Yorulduğunda su içeceğin, pınarları’da Bazen taş batar ayağına, bazen toz yutarsın hayatın yolunda Ey, fani! Sen yorulup susadığında! İçtiğin sulara, şükrediyorsun’da Neden şükretmiyorsun, hayatın tozuna toprağına. Ey fani! Gülünü seven dikenine katlanır, düşünme kara, kara Geçmişteki güzel günlerini düşün, Yaşadığın her şey, çünkü daha doğmadan yazılmıştır alnına. Şükret; Kahr etme, yazgına. 06 Ağustos 2015-08-06 Ahmet Yüksel Şanlı er |