BİLEN YOK
BİLEN YOK
Derler ki sevginin bedeli nedir Öz canımdan canlar verdim bilen yok Duygunun dildeki engeli nedir Ben kalbime kilit vurdum bilen yok Allah bilir içimdeki yarayı Hake yeksan oldu gönül Sarayı Nöbet vakti bekliyorum sırayı Kara toprak benim ardım bilen yok Hâl bilmez tabipte derman aramam Kalem böyle yazmış ferman aramam Muhannet kişide güman aramam Peşimde Ecelden ordum bilen yok Derman diye zehir veren Özüm var Çok derinde bitmek bilmez sızım var Dert kederle destan yazmış mazim var Gam Dağı’nda mekân kurdum bilen yok İncitmedim ne şeref ne onuru Kendimde aradım bütün kusuru Attım bir kenara kibir gururu Kaç bin defa vurup kırdım bilen yok Kaderin önünde geçersiz hüküm Hasret meyve verdi ızdırap köküm Bedenim üstünde taş olmuş yüküm Şaha kalkmış herbir derdim bilen yok Yakup gibi hasret çektim ah ettim Tükendi umutlar nice vah ettim Hayal kurdum saraylara şah ettim Yusuf Zindanında durdum bilen yok Birgün gelir bu feryadım duyulur Sükûti de Üryan kabre koyulur Gram gram usul usul oyulur Kemirir içimde kurdum bilen yok Gürsel Sükuti |
Yüreğin var olsun,
Kutluyorum kalemini
........................................................Selamlar