Ruhumda neşe hayale daldım,sessizce andım!Söyleniyordum kendimce Her kelimenin hakkını teslim edercesine ve bir şevk ile Dalıyordum derinlere, en bakir hiselerin hilkati mucibince,götürdüğü melale Ne kadar yadetsem, edebin rahlesinde bir ömür inlesem, firkati haz ile nefeslensem Bir sözüm yok feleğe Beni benden alan nefesin asudeliğine ve ar melikesine Bahtın açılan penceresine, kazasına müdrik umutların dillenen hasretine Gel desen duymayacaksın, gül desem belki garip birşekilde anacaksın,suhuletinle Ne vakit bir çiçeğe yakın olsam Koklamak adına korkularımı o lahzanın ahına bıraksam Ellerimi uzatsam, kalbimi her anın inşirahında gelen yaşı gözlerimden akıtsam Anbean kansam,gördüğüm hülyanın feryadıyla yakarsam ve o haline yakınlaşsam Kaç zaman oldu, uzaklardasın Dinmeyen bir sevdanın ruhuma firkati yaşatan harısın Kimi vakit narsın, bazen kalbimi ihya eden sultansın, hasretin kitabında şahsın Melalimin dinmeyen figanısın, gözyaşlarımın bahtısın,vicdanın yarası olan arsın Aksın, sel olsun bu boşalan yaşlar Ruhuma gam zerkeden niyazlar, melül birşekilde tilafet ettiğim ayet-i lahzalar Burukluk yaşatıyor artık bu yalnızlaşan soluklar,solmaya yüz tutan nice umutlar Günyüzüne çıkan korkular, ruhumu bizar eden, hiç ses vermeyen kalan o hatıralar An, içinde yaşadığım zamandır Nasibin lehçesinde ki furkandır,aşk yalnızca sahibi için vuslatı ardır Hissiyat, ancak akıl ve idrak ile muteber olan inhisardır, umut bu manada aşktır Her heves sadece anılan hardır,bedelsiz olan ve gerekçeye muhtaç bulunan insandır Mustafa CİLASUN |