Yanına geliyorum...
rıhtımların en ucunda bekler
anılarının sıcaklığı hatıralarındaki fırtınalar vurur bedenime sarsılır bir yaprak gibi eski günlere hasretim gemiler gelip gider, bana getirir yüreğimdeki hasretlere kardeşleri pervaneler pervasızca itekler gemiyi önünde bembeyaz köpüklere asarım hasretini sımsıcak olur yüreğim beklerim seni her zaman soğuk rüzgarların esrarengiz sarsıntılarında bir fener döner mütemadiyen aydınlatırken ufukları gözlerim dalgın, yüreğim baygın silüetini canlandırır gözlerim dalgaların kıvrımlarında simsiyah gökyüzünün haşin rüzgarlarıyla uçuşur bir zamanlar sevginin rüzgarıyla uçuşan saçlarım gaddarlaşmış bir balyoz gibi sineme iner yüreğimi deşer sanki sana ait olan hatıralarım seni seviyorum seni; ayrı kaldığım kısa zamanlarda bile dipsiz kuyuların kör karanlıklarındaki esrarın güzelliği kadar seviyorum sonsuz olan sevgimi daha da çoğaltmak için eski yerimizde, eski zamanlarımızdaki gibi seni hissediyorum gecelerin dipsiz karanlıklarını yırtan güneş göz atmadan tan yerine simsiyah bulutlardan boşalan yağmurlara dayandım yanına geliyorum... Metin Kaya İLHAN TRABZON |
/
önünde bembeyaz köpüklere asarım hasretini
/
seni; ayrı kaldığım kısa zamanlarda bile
dipsiz kuyuların kör karanlıklarındaki esrarın güzelliği kadar
seviyorum…
/
gecelerin dipsiz karanlıklarını yırtan güneş göz atmadan tan yerine
Siirde zaman zaman yukardakiler gibi güzel betimlemeler olmasina ragmen,
bazi bölümler üzerinde calisilmasi gerekiyor.
Mesela; bu kadar güzelligin icinde;
"gemiler gelip gider, bana getirir" cok yavan kalmis.
Genel olarak baktigimizda, güzel olarak degerlendirebiliriz.
Basarilarinizin devami dilegimle - kutluyorum
saygilarimla