dolunay altı düşlerim
Derin sessizliğime sürüyorum çiğ kokusunu ormanımda.
Bilinç altı duygularım karışık dantel örgüsü, Zemheri tutuşu erken çocukluk anımsaması, Yaşam döngüsünün gücünün olgunlaştırıyorumdum sayfalarımda… Penceremde manzara değişimleri mevsimlere uydurulmuş bir şiirdi, Dolunay altı düşlerimi pınar akışı dereye koşuşturan senin gözlerin. Zirvede mevsim harici kar tanelerimdin, Yeniden doğuş giydirilmiş kırlarda abrul beş günlerim. Bedenim; kağnı sürüş boyu yayla yolculuğunda, Hadi kov duygu köklerimdeki kemirgenleri . Damlatmalı gözyaşı akışları değil yalçın kaya çağlayışlarımı yutan, Şımarık dolabımdın başkalarına su taşıyan, masalımsı çoban geçmişim… Renk gücünü ağaçlara astığım işte çim dokunuşu kalbim, Ne olur kırma! Yağmurum ol hadi salla Güneş’imi, gökkuşağımdan çiçekler düşsün kalbine İşte bak şafak sonsuzluğuna ket vurdu yeni gün cıvıltıları Ve kendine kavuşan yamaçta oynaşır kırlar bayırlar. Yüksek vadide oyalanan, küpeliler, çiğdemler, nergisler, ballı babalar Onarı da kalp kır toplantılarında hadi gel şakayığım sen ol, işte şebboylar, Tekrar görülebilir günlerde kalmalıyım, o yürekli aşk günlerimde. Dolunay altı düşlerimdin heybemde…. Can verenin verdiği kalbimdeki çizgilerini ne olur silme. pAlto 2013 |