Sakın büyüme çocuk....Zamanın benim hayatımdan çaldıklarını Sakladığı yerdeki çocuk. Çaldırdıklarımı versene bana. Beyhude yitirdiğim yıllarımın bahçesinde Sek sek oynayan çocuk. Ağaçlara bir çırpıda çıktığım haşarılığımı Duvarlardan korkusuzca atladığım yaramazlığımı Sapanımla kuş vuramadığımda Komşumuzun camını kırdığım haylazlığımı Bana versene çocuk. Baloncu amcalar geçerken, Balon balon diye ağladığım o güzel yıllarımı Bana geri yollasana çocuk.. Benim küçükken hiç oyuncağım olmadı Biliyor musun çocuk. Bir sopamız vardı taşlara vurur vurur dururduk Onları oyun yapar Onlarla avunurduk Ama mutluyduk Benim yitirdiğim senin bulduğun Zamanlarımı bana versene çocuk… Zaman kayıp gidiyor evlat Kocadım,harcandım ben. Diz tutmuyor,el titrek Nefesler ecel elinden ürkek Doymayan toprağa bir lokmayım artık Biz zamanı devirirken Savrulduk Şimdi ben ve bastonum yorulduk Benim olduğum yerlerde zaman acı Hep orda kal Sen hiç büyüme çocuk…. |
Güzel ve yaşıtlarımızla paylaşmamız gereken anılar bunlar. Geçenlerde torunum helikopterini uçurmak için geniş bahçeli ev istiyordu. Bizim oyun sokaklarımız alanlarımız kalmamış... Konuşan robotunun bildiği kelimelerinin azlığından, akülü otomobili ile sürat yapacak pist olmadığından şikayet ediyordu. Bana "Dede senin oyuncakların çok muydu? Seninde helikopterin var mıydı?" diye sorduğunda cevabım şu oldu:
-Vardı. benim de helikopterlerim vardı. Beni geceleri yattığımda hayallerimle ilk zamanlar görmediğim denizlere, sonraları daha uzuklara sevdiğimle aya götüren helikopterim vardı. dediğimde;
-Dede hiç helikopter aya gidebilir mi? Sana inanmıyorum. dedi.
Beni şiirinle çocukluğuma, beni dünyayı dolaştıran helikopterime götürdün bu gün arkadaşım. Sana çok teşekkürler.
Saygılarımla.