BİR KADIN YALNIZLIĞI AVUÇLARINDA USULCA ÇIRPINANBir kadın oturuyordu sahilde Yüzünde yılların yorgunluğu vardı Yüreğinden dökülen sevgisini içine gömmüş Güzelliği aynanın sırlarında kaybolmuş Elde avuçta bir şeyi kalmamış Onu perişan eden kadınsı yaşamın ezikliği Dalgalara uzanır gibiydi o düşleri Tüm hatırladıklarını gözlerinden bırakıyordu uzaklara Sayıklar gibiydi sevdiklerine, Sessizliğindeki derinliklere Neredesiniz çocuklar... Yalnız kalan bir yaşlı Anne idi o Kıvrım kıvrım teninde güller açmış Titreyen bedeni, serin rüzgarlara yenik düşmüş Aldırış bile etmiyordu yorgunluğundan Neyi arıyordu bu saatte acaba Hastalığını dost edinmiş Bir kabullenmişliğin sırları içinde Bir film şeridi gibi geçer Gözlerinin önünden tüm yaşadıkları... Eşinin balıktan dönmesini bekler, hala gelecek diye Sigarasını yakmış üflesek bir edayla Sıkıntılı küllerini dağıtıyordu ufkuna Hayatta istediği tek şey ilgi Gözleri dolmuştu çoktan Çocukları aramıyordu bile İçine kan çekişi beliydi Unutulmayan anılar bu hale getirmişti onu Gençlik hayalleri ne hızla gelip geçmişti... Kalbi çarpıyordu hatırladıkça Heyecandan elleri titriyordu Şimdiki yalnızlığını düşünmeyen Hayırsız çocuklarını özleyerek Onlara bir şey mi oldu acaba diye ’’Neredesiniz ’’ sesi kısıldı...mırıldanarak ’’Şimdi...Hani nerede’’ Bir kadın yalnızlığı avuçlarımda usulca çırpınan.... Behçet Bük 2016// 883/12.6. Saat 20.00’’ |