DÜŞEM
DÜŞEM
Ey canan değeri, kalmadı tezin Fırtınamı kesem yelemi düşem Bu kaçıncı name, ah iki gözüm Deki yalın ayak yola mı düşem Birini yitirsem gezmeyi bilmem İçime kapanır, kızmayı bilmem Lâin balık gibi yüzmeyi bilmem Hal hatır oduna sele mi düşem Hangi kaptan ister gemi batıra Kara gözler halde, gamlı otura Derdime dermanı Mevla yetire Kullara kul olur, halemi düşem Bu fanide bir acayip durum var Bu duruma esir olma zorun var Bizim ilde, namus ara pirim var Bir başıma kalıp dile mi düşem Bulut üstü gezer emsalim eşim Kınalı kumru du isteğim düşüm En eskiden beri pençeli kuşum Kıyı da vurulup göle mi düşem Bala Şerifoğlu, çok çektin yeter Mevla ömür verir kara kuş öter Eti elden çıkmış, kediden beter Kazanı kapattın küle mi düşem Ali Eliş Sözlük: DÜŞEM: –mek: Yıkılmak-Aciz çaresiz kalmak Sefil olmak (Tarama sözlüğü—1965) |