BAZEN DE KAŞİF HOCADANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın NOT : Gülmenin ve ağlamanın , acının ve sevincin nasıl ki dini dili ve milleti yoksa sevginin de öyle..sevgide evrensel ve insanlığın ortak değerler paydasıdır diye düşünürüm hep...bu çıkarsızlığı ve karşılıksızlığı biz insanlar daha çok çocuklarda ve hayvanlarda görürüz..zira onlar zerre verilen iyi ve güzel şeyin karşılığını milyon misliyle verirler muhataplarına..bu yüzden aklım yetti yeteli BUDA nın “ insanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum” u ilke edinmiş imdir..bu şiiri yazmama vesile olan kedi, değerli esnaf (terzi zekeriye) usta arkadaşımın orada yaz kış duran ve yine inançlı ve mazbut kişiliğiyle bilinen idarecilik ve öğretmenlik yapmış değerli arkadaşım Bilal ARICI beyin Yunus Emre nin Tabduk un kapısına hep doğru odun taşımaktan bikmadığı gibi hergün kıyma çektirip getirmeyi ihmal etmeyişi ve o hayvan diye küçümsediğimiz kedinin onun yolunu gözlemesi ve daha onu görmediği halde on metrelerden kokosunu alıp ona sevgi tezahüratında bulunması beni ziyadesiyle hayretlere bırakırken yapılan bir iyiliğin karşılıksız kalmayışına da şahit olmanın da mutluluğunu yaşadım ..dolayısıyla Bilal hocamın bu hayır ve sevap işine karşılık olsun diyede bunu yazdım..umarım mutlu olur..umarım hayvanlara eziyet eden kulak ve kuyruklarını kesenlere..hayvan değil mi? deyip geçenlere olumluya anlamında örnek teşkil eder.. Bakarmısın şu kediye İnler durur biteviye Gelmedi mi Bilal diye Sorar durur sorar durur Terzi Zekeriye usta Vicdanlı o bu hususta Kızar bazen mahsusta Mahsunlaşır mahsunlaşır Korkar o çoluk çocuktan Hoşlanır salam sucuktan Bazen de Kaşif hocadan Bekler durur bekler durur KAŞİF KANİ ERTÜRK NOT : Gülmenin ve ağlamanın , acının ve sevincin nasıl ki dini dili ve milleti yoksa sevginin de öyle..sevgide evrensel ve insanlığın ortak değerler paydasıdır diye düşünürüm hep...bu çıkarsızlığı ve karşılıksızlığı biz insanlar daha çok çocuklarda ve hayvanlarda görürüz..zira onlar zerre verilen iyi ve güzel şeyin karşılığını milyon misliyle verirler muhataplarına..bu yüzden aklım yetti yeteli BUDA nın “ insanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum” u ilke edinmiş imdir..bu şiiri yazmama vesile olan kedi, değerli esnaf (terzi zekeriye) usta arkadaşımın orada yaz kış duran ve yine inançlı ve mazbut kişiliğiyle bilinen idarecilik ve öğretmenlik yapmış değerli arkadaşım Bilal ARICI beyin Yunus Emre nin Tabduk un kapısına hep doğru odun taşımaktan bikmadığı gibi hergün kıyma çektirip getirmeyi ihmal etmeyişi ve o hayvan diye küçümsediğimiz kedinin onun yolunu gözlemesi ve daha onu görmediği halde on metrelerden kokosunu alıp ona sevgi tezahüratında bulunması beni ziyadesiyle hayretlere bırakırken yapılan bir iyiliğin karşılıksız kalmayışına da şahit olmanın da mutluluğunu yaşadım ..dolayısıyla Bilal hocamın bu hayır ve sevap işine karşılık olsun diyede bunu yazdım..umarım mutlu olur..umarım hayvanlara eziyet eden kulak ve kuyruklarını kesenlere..hayvan değil mi? deyip geçenlere olumluya anlamında örnek teşkil eder.. |