SONUN BAŞLANGICINe o, gidiyor musun? Bir “Hoşça kal” bile demeden ha? Demek tükendi artık, Sevda rüzgarlarının bahar mevsiminden getirdiği, O kır çiçekleri kokusu. Silinmiş gözlerinden, Sabah saatlerinin o masum mahmurluğu Can çekişen umutların ortasında, Bir sabır âbidesi olsam, ne gam. Hayra yorduğum rüyalar bile, Sonunda ihanet ettiler bana, Baksana. Artık tüm vurdumduymazlığını giyinmeli bu ayrılık, Üstüne Lahur şal gibi örtmeli vefasızlığı. Aman ha! Sakın bakma göz bebeklerime, Üşürsün. İsyanım Zemheri ayazı gibi düşmekte bakışlarımdan. Yılların bana verdiği bir hak bile olsa, Sormayacağım. Bundan böyle, Çoktan biten bu aşka, Hiç kafa yormayacağım. Gidersen git be! Karalar bağlayıp yas mı tutarım sanki. Artık, Dağları deldiren Şirin değilsin, Çölleri gezdiren Leyla. Ben duygu adamıyım, Kabul. Gözyaşlarım kapının arkasında, Eyvallah. Yine de yuh olsun bana, ağlarsam. Bundan böyle, Hiçbir kadeh unutmak için tükenmeyecek. Hiçbir şarap derde deva diye içilmeyecek. Bitmi, tükenmiş, Bit pazarlık bu sevdaya umut fistanları biçilmeyecek. Yine de saygım var geçen yıllara, Seni zemm etmeye varmaz bu dilim. Zalimleş, zalimleşebildiğince, Seni unutmazsam adam değilim.. |