yitikTüm ölümler vakitsiz çalar kapıyı Daha sevinçleri yaşanmamışken hayatın Gece karanlıgını kovmamışken Belki güneş dogmamışken gözlerine umudun. Yitik bir kadın gülüşü gibi baskın Ve amansız hasretlere mahkum bırakıp Gelir soytarı ölüm! Hani bir sofrada oturulmuştur Bir ayvalık zeytiniyle arkadaş Anadan babadan bacıdan Hadi anlatalım yardan konuşulur. Teneke saksılarda begonya çiçekleri Basma entarili aşk ölüme inat buradayım der. Hani o tiren istasyonunda bıraktıgın şehir Esmer gözlü özgürlüklere mahkum Çekip giden uslanmaz yolcular yürekte Bir Anadolu köyünde aradıgın ışık Toroslarda bir dag yamacında Kimsesiz ve bitkin sevişmeleri var yalanın O vakitsiz ölümler vakitsiz sevişmeleride öldürür yürekte. Hani ekmeklerin paylaşıldıgı bir dünya kuracaktı güneş Hani avuçlarımızda su içecekti serçeler. Bir çocuk emeklemeye başlıyacaktı hayata dogru. Hani ötede bir hikaye idi ölüm Hani aglatmıyacakti yitenler. |