AŞK
AŞK
Ağlamak bilmeyen gözüm sana ağladı Yanmak nedir bilmeyen gönlüm sana yandı Yüreğim yandı kanım dondu Dünyam dönmez, zaman durdu Sanmam hayal gerçek bana gül oldu Sararıp solanlar oldu, İnsan yaratılmış bir kuldu Yaşayıp toprakta can buldu Yürüdüğü yol hak yoldu Kara toprak bana yar oldu Bir gördüm nazlı ceylan oldu Bir baktım elvan çiçek gül oldu Ceylan beni avcı sanıp ürker oldu Avcı ceylandan ürkek oldu Elvan çiçekler yandı Zümrüt yapraklar gönülde gazel oldu Gönlümde gonca açtı, gül oldu Aşk bulduğum hayallerim gerçek oldu Gerçek, dünya bana yalan oldu İnsanda bir gölge vardı, şimdi sanal oldu İnsan kendine açılır oldu, Sanal kopya taşınır oldu Yürekler yanar gönüller aşkın sevdasında ilimler aşkın deryasında garipler aşkın Leylasında kendin buldu Mevlasında AŞK-I MANA Gönüller aşkı sezer Zerre zerre süzer Aşk deryalar gezer Ceylanım vurulmuş (aşka) Aşkı, deryalarda yüzer Gün olur yollar tozar Gönül görse onu kendinden yozar Yar ahu gözlü nazlı ceylan olup dağlarda gezer Kimin Mecnun olup, kendinden tezer Gönlümde bir damla, aşkı kalem alsa azar Anlamaya, anlatmaya ömürler yetmez Bulsan gerçeğin, aşkın içinde ömürler bitmez Ecel, gelmeye yolun yetmez Ölüm hayat olur, bitmez Can ölür, yolunda yetmez Aşk-ı gerçeğin, görsen içinde Şükretmeye kelimeler yetmez Gönüller içinde sezilir bir damla görülmez Anlamaya-, anlatmaya, zamanlar-mekanlar yetmez Yalan aşkın derya olsa İçimdeki yanan damla olsa Söndürmeye yetmez Miktarı damla olsa İçimde yanmakla bitmez Susayıp yalan aşkı içsem Deryalar bana yetmez Elvan çeşit meyvelerden yesem Gerçek aşkın tadın vermez Gonca güller,mor sümbüller koklasam Gerçek aşk gibin kokmaz |