»-(¯`v´¯)-» DOĞRULUYORUM ESERİMDEN «-(¯`v´¯)-«
»-(¯`v´¯)-» İKİ GENÇ «-(¯`v´¯)-«
Yanlış olsun da yalan olmasın, Sekiz Mart 2011 kar yağıyor Şehir baştanbaşa beyaz… Gazi Başkan’la dertleştiğim, Gecenin geç vakti, Evime gidiyorken beyaz giyerek Karşıdan geliyor iki genç, Farkında değiller seslerini duyuyorum Birbirlerine anlatıyorlar, Geçmişleriyle övünüyorlar, Ağızlarında argo sözler, fasa fiso Birbirlerine sövüyorlar, Gecenin rehavetinde salına salına Vardım ikisinin yanına Gençler merhaba (Meraba dayı) Karşımda duran ikinizin Geldim yanına sorar mısınız niye (Bi kusurumuz mu oldu abi) Kusur değil desem de Nasıl desem birbirinize sövüyorsunuz Sizler gençsiniz, sizde istemem Değerlerinizi ayaklar altına almayı. (Yok, be dayı arkadaşın kedisi Yazılmış başkasına Biraz ayarsız kendisi Öyle değil mi kanka) (…………………….Öyle kanka Anasını …………………………) Eh be kardeşim İnsan sevdiğine kedi der mi? Yâda başkasına yazılanı, Sever mi?. İnsan kanka dediği arkadaşının Yâda yavuklusunun Anasına söver mi?. Arkadaş yerine mi kullanıyorsunuz Şu kanka dediğiniz kelimeyi Bilmem amma Acaba değer mi? Anlatıyorum bir şeyler Dinliyor gençler Gerçeği söylemek isterim Darılmazsanız İyi evlat olup yetişmezseniz Allahın ipine sarılmazsanız Resmi geçişiniz Böyle kendinizden geçişiniz olur. Bu ne biçim Müslümanlık Bu nasıl Türklük Siz nasıl gençsiniz Derken daha neler neler Ellerinden düştü kanyaklar Anladı beni bu iki genç Lakin anlamaz biliyorum Şeytanın elinde tuttuğu gurup O gurup ki manyaklar Bu gençliği bu halde o gurup saklar Karanlığı sever yasaklar Ne sunmak istediğimi Anlamak isteyen anlar. II Gazi Başkan ile gençliği konuşmuştuk, Gençlik temelde iyi yetişmeden, Haksız hırslara bulaşıyor. Toplumsal bir afet olan, Kumar-içki belasıyla yaşıyor. Hukukta haklı yeri olmayan, İçki-kumar, Bakınız nasıl değer bulmuş İçki içenler ‘’Aslan sütü gibi deyimlerle’’ Kumar oynayanlar ‘’Kumar borcu namus borcudur Gibi değimlerle’’ Mukaddes değerlerimizi, Nelere tabii tutturmuşlar… Bütün bir ömrün bedeli olan Namus, şeref nerelere bırakılıyor Toplumsal çözülme, ahlaki bozulma Vakitler yutulup, yok ediliyor Real-sanal birbirinden farksız Okumaya merak yok, Meraklar bile meraksız İnsanlar tanıyorum Mezardaki ölülerden daha yalnız Düşünmenin tatlı vehmini Sessizlik şair gönlümün Şiir odasına doldurdu Gençlik aşılmaz dağ ardında Ulaşılmaz düşüncede Akıl almayacak kadar. Oy ne halde ‘’Buluttan çıkan ay gibi gençliğimiz Oynanan oyunların ve dizilerin Kurulmuş çelik yay gibi gençliğimiz Peşine sürükleniyor dizilerin’’ Ne halde ne halde… Yine gecenin içindeyim sessiz Dışarı soğuk, sabahı doğuracak gece Zaman bir noktada Bu şehrin uyanığı benim Şiir odamda Yatsıyı sabahla buluşturacağım Gençliği dizelerimle Yine umut doldurup hayâl içtim Uykudan hayırlı ‘’Essalatü hayrün minen nevm’’ Derken Ezanlar kendimden geçtim Gençliğimi hatırlayıp Şimdiki durumumu unutup Duygularımı gençlikle Birebir uyutup Dua ediyorum ‘’Ey Gençlik’’ Uyuyanınızın arkasında Uyanık olmasın Kapamasın kapısını gençlik Ömrünün pişmanlıklar Ne sunmak istediğimi Anlamak isteyen anlar. III Allah’ım gençliğimi eyle Kaygılardan bir bir âzâde Efendiyle/Beyefendiyle İrtibatta olsun şehzade. IV Üç Hilalle Üç Ayla, Gençlik görsün Hareket. Ülkücülük gıptayla, Gençlik görsün Memleket. Ne kibir nede şiddet, Ne öfke nede hiddet, Ülkücülerden elbet, Gençlik görsün Memleket. Aksakal’ından öğüt, Almış meydanda yiğit, Rızay-ı mutlak seğirt, Gençlik görsün Memleket. Gençliğin bil tadını, Özge Türklük adını, Ayır erkek-kadını, Gençlik görsün Memleket. Ne ağalık ne beylik, Erlik erlikse erlik, Delilikse delilik, Gençlik görsün Memleket. Ne mutlu Türk’ümdür söz, Gör gençliği özbeöz, Gönlü ile gören göz, Gençlik görsün Memleket. Gümüşhanlı’yım gerek, Yiğit içlidir yürek, Allah Allah diyerek, Gençlik görsün Memleket. |