BEBEK
güneş ışıklarını saçıyordu
çivit boyalı evin pancurlu pencerisinden kireç badanalı odasına tahta kapının gıcırtılı sesiyle kerpiç duvarlarda yankılanan ses sevinç çığlıkları kulakları deler ve bir bebek ağlıyor göğsünü yırtarcasına doğuşunda ağlıyordu yaşamın acımasızlığında zaman zaman yine ağlıyacak ve bir sabah kara önlük içinde buldu kendini okula başlamıştı duvara asılan tahta kara sınıfın boyası oturduğu masa gri yazgıları kapkara umutlarında var aydınlıklar sıra olup çıkarlar köyün yollarına sokaklar tozlu çamurlu yine de söylerler şarkılarını güle oynaya yaşamın acımasızlığında hayeller en güzel çağlarında ölgün ölgün bakan gözler yaşama dair önlerinde engeller yarınların aydınlık olacağı umudunu körpecik yüreklerinde taşıyan onlar Nazmi Şenusta Orhangazi/ BURSA 05.05.2015. |