Dur! Biraz Dinle!
Ey yolcu!
Dur! Biraz dinle... Sen bir garipsin... Gariplerin olmaz, yuvası... Geçicidir onların, Dünya hevesi. Gelen gider, Konan göçer, Bu handan. Demir alma vakti gelir Her limandan. Uzayan tozlu yollar... Çöl ovalar, karlı dağlar... Nice yolcuları ağırlamıştır... Bu handan. Ey yolcu! Dur! Biraz dinle... Nice ağlayanlar... Nice gülenler... Sevdasını, aşkını, Ümidini, yasını, Başına tac edinenler... Bir kapıdan girip, Diğer kapıya kadar, Hazin hazin bekleyenler... Geçti buradan kardeşim. Gel! Biraz dinle! Bir garipsin bu Dünya’da Gülme gülme ağla gönül. Bir kefenden başka, Nedir sermayen? Söyle gönül! Bir hayaldir seni sarmalayan, Çıkmazlara sokan. Ağlamadan evvel ağla.. Ağla gönül! Bak gelip geçiyor ömür... Gel biraz! Dinle! Hani güzel yüzlüler... Hani ceylan gözlüler... Hani ihtişamlı sultanlar... Süleymanlar, Yavuzlar, Fatihler... Hani süslü bahçelerde, Caka satıp gezenler... Hani kutlu nebiler... En sevilenler... Bu fanilik evinde, Fanisin sen fani... Dur! Biraz dinle! Ayrılığa dalmayalım.. Birlik hanına kanalım. Bir kuru sevdaya, Ebedi yanmayalım. Kısacık ömür için, Birbirimizi kırmayalım. Sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz. Ahiret seni bekler... Dur! Biraz dinle! (Bursa-Temmuz 2014) Aydın Çetiner |