Can DostumŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Can dostumla değerlindirdiğimiz zamanı kaleme almaya çalıştım.
Gönül dostum, candan sever insanı,
Sevecen ve güler yüzle bakışı! İnsan anlamıyor, orda zamanı, Hayat ilmek ise, O’da nakışı! Birlikte oturduk, hoş bir mekâna, Dost olunca geçersizdi bahane, Derdimizi böldük, bilmem daha ne, Gönüller feth etmek, dostumun işi! Kuş sütü eksikti, mükellef sofra, Mütevazı insan yapmaz hiç tafra, Dostlarla olunca kalır mı safra? Anlamadım, hiç zamanın akışı! Sohbet, muhabbetle, çok hoştu zaman, Dostun misafiri, yaman mı yaman, Kardeşi gönüle işleyen keman, Olur mu hiç böyle yolun yokuşu? Konular açıyor, biri birini, Dostum bilir, münasibi, yerini, Kucağına almış, sever torunu, İnsan, bu dost ile yaşar mı kışı? Gönül almak için sarf eder çaba, Derviş gibi, üstünde yoktur aba, Çocukları için mükemmel baba, İnan gediğine oturtur taşı! Yenge ise tam Osmanlı kadını, Her dem söyler, geçmişine yâdını, İyi bilir bu hayatın tadını, Herkese açıktır, sofrası, aşı! Can dostumun adı; “Çiftçi İsmail”, Gerçek kâmil insan, gerçekten nail, İnanın sözlerim abartı değil, Daha on sekizdir, hem gönül yaşı! Ne gam kaldı, ne üzüntü, kasavet, Halisane dostluk olunca niyet, Dertli, dert kalmıyor bunu kabul et, Sevdiğiyle sohbet edince kişi! ERDEMLİ-28.04.2015-Salı Cafer AKSAY |
Ne gam kaldı, ne üzüntü, kasavet,
Halisane dostluk olunca niyet,
Dertli, dert kalmıyor bunu kabul et,
Sevdiğiyle sohbet edince kişi!
BAŞKA SÖZE HACET BIRAKMAYACAK KADAR KIVAMINDA BİR HECE 4X4 'LÜĞÜ...TEBRİKLER.