HABİB BABA VE SULTAN MURAT..Yaşarlar Habib Baba,Sultan Murat devrinde, Yaşlı fakir kimsesiz,ama mübarek kimse, Gelir sefer sonunda,yerleşir İstanbul’a, Atmak için tozunu,varır oda hamama. Niyyeti temizlenmek,denk etmek ruh bedeni, Vurmak kese cildine,arındırmak kirleri, Sokmaz Hamamcı onu,Vezirler hep içerde, Kapalı hamam bugün,git sen dışarda bekle. Üzülür Habib Baba,rica minnet yalvarır, Ben kimseye görünmem,deyip Hakka sığınır, Utanırım Rabbimden,bu kirli bedenimle, Bıktırır Hamamcıyı,nazlar kokan diliyle. Dayanamaz Hamamcı,insaf ehlidir o da, Kabul eder Babayı,buyur eder hamama, Gösterirler bir oda,yıkanda çık çabukca, Vüzerayla askerler,varmasınlar farkına. Sevinir Habib Baba,girer hemen odaya, Çıkarır elbiseyi,suyu döker başına, Çıkıp gelir genç biri,boylu poslu uzunca, Dışı fakirdir ama,benzer Sultan Murad’a. Değiştirmiş kılığı,merak etmiş askeri, Bir bakayım hamama,göreyim vezirleri, Tebdil-i kıyafetle,gelivermiş hamama, Fakir yoksulsun diye,koymaz onu hamama. Galip gelir Padişah,ikna eder sonunda, Fısıldar kulağına,gir hemen şu odaya, Yıkanıp çıkın hemen,uyanmasın askerler, Tehlikeli burası,yoksa sizi keserler. Süzülür Sultan Murat,Habib Baba yanına, Beraberce mis gibi,başlarlar yıkanmaya, Sesler gelir içerden,başlamıştır eğlence, Şarkı türkü sesleri,arşa çıkar vaveyle. Habib Baba bakarlar,odada arkadaşa, Bedenin kirlenmiştir,kese vursam sırtına, Evladım ister misin,kese atayım sana, Bildirmez onu Mevla,ogün veli kuluna. Şaşar kalır Padişah,iyilik yapmaz kimse, Karşılık beklemeden,hele böylesi günde, Diz çökerler hemence,ellerin dert görmesin, Vur keseyi sırtıma,vucudum temizlensin. Sesler sürer içerde,çınlatırlar hamamı, Habib Baba bitirir,keselerler Sultanı, Teklif sunar Padişah,ne de olsa insandır, Karşılık vermek ister,hayır eden Sultandır. Baba kese atayım,ödeşelim seninle, Olur evladım derler,diz çökerler hemence, Kese vurur sırtına,yoklar bazen Babayı, Ağzını arar hemen,fikir almak muradı. Bakar mısın şu işe,keşke vezir olsaydık, Böyle miskin olmayıp,zevk sefaya dalsaydık, Sultan Murat askeri,çınlatırlar hamamı, Veziriyle beraber,basarlar vaveylayı. Sen ve bense burada,iki hırsız gibiyiz, Korkarak yıkanıp da,onlardan gizleniriz, Habib Baba konuşur,söyler kendi hükmünü, Kese düşer elinden,Sultan bunu duydu mu. Be Evladım der Baba,Sultan Muratta kimdir? Sevdir kendini Hakka,Ona varlığın bildir, Seni severse Mevla,Sultan Murat gönderir, Sırtına kese atar,kirlerin temizletir. 27.04.2015//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN ........................................................ HABİB BABA AND SULTAN MURAT .. Yasarlar Habib Baba, in the period of Sultan Murat, Old poor and lonely, but blessed one, Come at the end of the expedition, settle in Istanbul, To throw its powder, it arrives at the room bath. Spirit body to cleanse and balance intention, Hit the pouch skin, purify impurities, Hamamcı Sokmaz him, Viziers are always inside, Closed bath today, go and wait outside. Habib Baba is sorry, he begs for gratitude, He says I do not appear to anyone, and takes refuge in Hakka, I am ashamed of my Lord, with this dirty body, It makes the Hamamcı bored, with his tongue smelling coy. Hamamcı cannot stand it, he is just right, He accepts the father, he welcomes the bath, They show a room, come out quickly in the wash, Soldiers with the Vüzera, notice it. Rejoice Habib Baba, he enters the room immediately, She takes off the dress and pours the water on her head Comes out a young man, tall and tall, It is poor outside, but similar to Sultan Murad. Changed disguise, wondering military, Let me see my bath, let me see the viziers, Wore clothes, came to the bathhouse, The poor do not put him in the bath because you are poor. The Sultan convinces at the end, Whispers in your ear, get into that room right now, Wash off immediately, don’t wake up soldiers, It’s dangerous here or they’ll cut you. Soiled Sultan Murat, next to Habib Baba, Together, they start to bathe, Voices come from within, the fun has begun, The song songs voices come out with a bum. Habib Baba look at the friend in the room, Your body is dirty, if I hit your back, My child, would you like me to throw you a purse, Mawla does not report it to his guardian servant that day. The Sultan will be surprised, nobody will do good, Without waiting for anything, especially on such a day, They just kneel, so your hands will not be in trouble, Hit the pouch on my back, my body will be cleansed. The voices continue inside, they ring the bath, Habib Baba finishes, the Sultan of sacs, The Sultan makes an offer, after all he is a human being, He wants to respond, he is the sultan who does good. Father, let me throw a purse, let’s get even with you, They say okay child, they just kneel down, The pouch hits his back, sometimes they search the Father, He called his mouth immediately, wanted to get an idea. Look at that, I wish we were viziers, If we were not lazy and delighted, Sultan Murat soldier, they ring the bath, Together with his vizier, they conquer the vowel. You and me here we are like two thieves, We bathe in fear and hide from them, Habib Baba speaks, speaks his judgment, The pouch falls from his hand, has the Sultan heard about it? Says I am Son, Father, who is Sultan Muratta? Love yourself Hakka, let him know your presence, If he loves you, Mevla will send Sultan Murat, Throws a pouch on his back, cleans the dirt. 27.04.2015 // KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN |