-Kim sorup gül sunar ki…dönerim için için bu alem de ne biçim hizmetkar ağa olmuş yanıp duruyor içim ağlarım dağ ve taşa bir kirtik duyan var mı bir garip kul düşerse elinden kim tutar ki eli cebe atıp da hak yola uyan var mı kim ışığa koşuyor ortalık öyle târ ki soldu güller goncayken bülbüller koyup kaçtı kahpelik kol gezerken insanlık yoldan şaştı nerde ar edep haya en son hırsızlık taçtı hak hukuk belli değil şimdi kim kime yar ki şeref namus edilir menfaatlere araç hak bilip hak denmiyor helale yaşam kıraç neye el atsan çürük doğru işlemez saraç ayak baş baş ayaksa haksızlık kime kâr ki sağ gösterip sol vurur asla geçmez ki kinler yok yere döker kanı çatışıp durur dinler karga öter bülbül sus çirkefe döndü günler yolsuzluğa öyle çok pirim verenler var ki bir miyar bin ünsiyet herkes çıkara koşar kurt sinip oturursa it de haddinden taşar çocuklar keklik gibi avlanıp yere düşer bel bağlarsan kötüye kim iblisi kovar ki komşu komşuyu saymaz dönüp gerçeğe bakmaz şeref aç biilaç iken şerefsiz adam takmaz değersiz el üstünde değeni kimse çakmaz teke insan sayılır her beşer ol davar ki biz sizi unutmayız kopartır gerçeğinden bir gün bu halk kalkarsa kaçılmaz köteğinden şah damarın alır da dökerler eteğinden zinhar çıkma karşıma kinimi kim savar ki… (24.04.2015) AZAP… |