burnumda tütüyor
burnumda tütüyor her krış toprağın
sonbaharda dökülen sarı yaprağın buram buram anadolu kokuyor toprağın özlem dolu sokakları şu bizim sivasın hatıram var her karış toprağında kepcelide,mahkeme çarşısında,dikilitaşta ne üste var ne başta ,aklım kaldı ,yasta görürsen tanırmısın bu garibi şehri sivasta sevgilim bir yana sen bir yana bir yanda çavuşbaşı ,bir yanda alibaba sazımı alıp gelsem birgün çayırağzına alırmısın bu garipi yiğitler diyarı sivasa üç güzel duru tatlı suyun başında tat var yavan ekmeğinde ,aşında oturup,ağlasam gardaşların başında sus deyip basarmısın bağrına gurban olam bir karış toprağına sonbaharda dökülen sarı yaprağına ılgıt ılgıt akan kızılırmagına ölmezsem dönerim güzel sivasa dursam dört yolda baksam sağa sola başım eğip cıksam meydana yukarı yazın tozu dumanı kışın karı öldürselerde ayıramazlar senden bu canı bir bulut kaynıyor sivas eliden bin hasret geliyor sazın telinden konuş gardaş bal akıyor dilinden biçare düştük gurbettetutarmısın elimden sivaslıyım şeref duyarak söylerim kangaldan mamaşdır köylerim oturup bir türkü söylerim hasretrim sivasımı özlerim mamaşlı 1988 |