Güzel Müjde
Şayet duyabilseydim, senden güzel müjdeni...
Ceylanlar gibi sıçrardım, Bir o yardan bir bu yara. Engin denizlerin dipsiz çukurlarına kadar inerdim. Hıçkıra hıçkıra ağlardım. Azgın yağmur damlaları, Kıskanırdı gözyaşlarımı... Şayet duyabilseydim senden, güzel müjdeni... Pervaneleri bile kıskandırırdı, benim raksım. Mecnunlar tekrar düşünürdü, mecnunluğunu. Yıldırımlara da ne oluyor ki, Şarhoşluğumun yanında. 7 kat göklere çıkardım, Bir şimşek misali. Cennette Tuğba’nın dallarından bakardım. Levhi, kalemi, arşı, kürsüyü Sindre-i müntehayı gezerdim... Şayet duyabilseydim senden, güzel müjdeni... Sekrin verdiği sarhoşlukla ben, Kendimi bilinmezliklere vururdum. 4 iklim, 7 kıta bende devran olurdu. Ben sen olurdum, sen de ben, ey sevgili! Bütün kainat divan dururdu. Şayet duyabilseydim senden, güzel müjdeni... Var mıdır tecelliden nasibimiz? Var mıdır acaba? Tecelli olmasa da teselliden yana... Tatlı bir hatıra kalırdı, Kalırdı bana. Hayalden gerçeğe doğru yol alırdım ben. Şayet duyabilseydim senden, güzel müjdeni... Aydın ÇETİNER(2014) |