SARKIKLAR ISLANIYOR SUSKUNUZ
Annem biliyor,ayaklarımın yere basması gibi bir idealim var
Sırtında omuzlukla su taşıdığından Yer çekiminin ne olduğunu oda biliyor Bense dağdan kopan bir çakıl taşıyım Parmak uçlarımdan sorguluyorum dünyayı En çok dalgalara taş sektiren bir kadının, Elindaki çakıl taşını kıskanıyorum Seke seke denizle buluşmasına imreniyorum Balıklar utançlarını suyla örtüyor, Nede olsa su temizliktir Kurbağaların kendilerini otlara neden sürttüklerini Soruyorum öğretmenime Utanç bir sessizlikle bana bakıyor, susuyor Ben yıllar sonra, kurbağaların utançlarını otlara Sildiğini öğreniyorum Kimse artık vita kutularına çiçek ekmiyor,annem kızıyor Noylon çiçekleri yıkayıp yıkayıp asıyorlar. Ben utanmadan anneme yaşını soruyorum, Annem parmaklarıyla sayıyor Babam geliyor aklına, gözlerinden zemheri iniyor Dönüp sevgilimi soruyor sevgilim yok diyorum Bir konuşma halinde vurulduğunu bilmiyor Beynimin metalsiz haritalar çizdiğini Kuşlar mağaralara çekilince anlıyor İçimden insanlar neden utançlarını Elbiselerine silerki demek geçiyor Annem kuşlar sessiz uçamaz kanat çırpışları var diyor Ben tarihi soramıyorum tarih kendini tanıtıyor, Sancılı sancılı doğum edasında Suya zemheri iniyor damar damar yürüyor Bütün gözlerdeki sarkıklar ıslanıyor,suskunuz Duyduğunuz sesler kuşların kanat çırpışı 26. 03.2007 SOKAK ŞAİRİ |
Noylon çiçekleri yıkayıp yıkayıp asıyorlar."
Ben en çok burasını beğendim...
Eyvallah...